4 Nisan 2017 Salı

Olafur Arnalds














Broadchurch izleyenler Arnalds'ı tanırlar muhtemelen. Drama boyunca yükselen müziğin izleyicileri etkilememesi mümkün değil. Ben de kendisini dizi sayesinde tanıdım. Muhteşem bir yetenek ve oldukça mütevazı bir adam diye tarif edebilirim kendisini. 

Sakin, huzurlu ve duygu dolu bir görünümü var. Bazı sanatçılar ve müzikler siz onları keşfetmeden sizi keşfederler. Bir yerde bir şekilde karşınıza çıkarlar. Arnalds da öyle oldu benim için. Müzikleri Broadchurc'ü alıp başka bir yere taşıdı. 

Şu sıralar dizinin üçüncü sezonu devam ediyor. Birkaç yazı önce bahsetmiştim. Üçüncü sezon da ilk iki sezon kadar etkileyici. Özellikle 6. bölümde Mark'ın Joe ile karşılaşması beni çok üzdü. Bu sezon ağlamayacağıma dair kendime söz vermiştim ama ne mümkün. 

Kendinizi Olafur Arnalds'ın müziğinden mahrum etmeyin derim. Kapatın evinizin tüm gereksiz ışıklarını. Başınızı yastığa koyun ve yalnızca dinleyin. 

4 yorum:

Ömer Faruk YILMAZ dedi ki...

güzel yazı emeğine sağlık :)

Beyaz Çiklet dedi ki...

kendini geliştir ;)

Teşekkür ederim :)

Dr.eamer dedi ki...

Ya 5te ara verdim çünkü kalbim tempoyu kaldıramıyor kaç tane şüpheli oldu artık neye inanacağımı şaşırdım ama broadchurch bunu hep yapıyor:') mark için gerçekten çok üzülüyorum kimse anlayamıyor onu sanırım benim başıma gelse böyle bir olay ben de asla kabullenemezdim asla devam edemezdim.. velhasıl mükemmel dizi mükemmel psikanalizler,müziğe de dikkat çekmişsin madem tabi ki de dinleyeceğiz!

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr. eamer ;)

İnan benim de hiçbir fikrim yok gerçekten her bölümde gözler başka bir şüpheliye çevriliyor. En fenası da eski defterlerin tekrar açılıyor olması. Mark için üzülüyorum, eşi ilk başlarda Mark'tan daha tedirgindi bu durumu zor atlatacak gibiydi lakin tam tersi oldu. Eşi bir şekilde hayatla barıştı ama Mark bunu başaramadı. Son dört bölüm ve son dört haftamız, bakalım neler olacak.