30 Ocak 2011 Pazar

Bi Vişne Suyu Kadar Tatlı Aynı Zamanda Mayhoş


Canım çok sıkılıyor bu aralar.Küçük bi yerde oturunca biz,aslında tatillerde eve gelmek güzel ama hep şehir dışında okuduğum için burada pek hatta hiç arkadaşım yok neredeyse.Sürekli evde vakit geçiriyorum.Annemle dışarı çıkıyoruz bazen hepsi o kadar.Annem buralı,yani sever burayı alışmış küçüklüğünden beri küçük yerlerin küçük dinginliğine.Bense genç olmanın verdiği canlılıkla sanırım büyük bi yerde oturmayı tercih ederdim.İstanbul doğumluyum gerçi ama maalesef bi sürü neden sürüklemiş bizi buraya annemin memleketine.Ananemle dedemin evinde oturuyoruz zaten.Yani annemin evi artık.Babam ise hala İstanbul'da.Evine bi kere gittim yanılmıyorsam.Bundan sonra da gitmem sanırım.Neden aile meselelerini anlatıyorsam kime ne.

Yakında alışverişe gidicem.Bi öğrenci için yüklü bi miktar para biriktirdim.İhtiyaçlarım var onları alıcam.Eskişehir ise alışveriş için gayet uygun bi yer bence.Sevdiklerimle görüştüm tatilde mutluyum.Çok mutluyum.Yakın arkadaşlarımla da planlar yapıyoruz tatil bitmeden bi şeyler yaparız sanırım.En yakın iki arkadaşımla hala görüşemedim.En kısa zamanda bi şeyler ayarlamalıyız !

Bütün notlarımız açıklandı.Alttan dersim yok.Gerisi mühim değil.Umarım bi baltaya sap olabilirim.Şu kpss için tercih yaptım bir de.Öyle yüksek değil puanım ama idare eder.Puan boşa gitmesin diye kuzenimin ısrarıyla memuriyet tercihleri yaptım.İlk tercihim İstanbul.Gelmeyecek biliyorum ama olsun.Umut etmek kadar güzel bi duygu tanımıyorum hayatta.Ya da o kadar güzel duygu tatmamışta olabilirim.

Taylor Swift'in Love Story ve Mine adlı parçalarını dinliyorum bu aralar sık sık.Sebebini ben de bilmiyorum.Zahir'i okumaya başladım bi de.Futbolla ilgilenmem fakat fenerbahçeli bi saat aldım masama.Acayip ses çıkarıyor gece yatarken yan yatırıyorum sesi kesilsin diye.Çin malı enteresan bi şey.
Aydilge yeni bi albüm çıkaracakmış adı da " Kilit ".Hayırlı olur inşallah.Bu ülkedeki sevdiğim nadir insanlardan kendisi.
Her insan hayatta önceliği kendine mi verir ? Kendinden çok birini düşünüp ona değer verebilir mi ? Onu bi parçası gibi sevebilir mi ? Sanırım biri beni böyle seviyor.Hayret ediyorum buna ama seviyor işte.Mutlu olduğumu söylemiş miydim yazımın başında ? Sanırım söyledim mutluyum.

Bu aralar çok sık okuyamıyorum.Bilmiyorum okuduğum şehirden de sıkılmış gibiyim zaten.Yani çok tekdüze bi hayatım var.Bu yüzden mesleğime biran önce atılmak istiyorum.Ya da Akdeniz'e gidip Dario Moreno şarkılarından biri eşliğinde denize ve güneşe karşı uzanmak istiyorum ve bunu yapıcam.

Saçlarımı Amerikan tarzı kestirmeyi düşünüyorum.Tıpkı çocukluğumdaki gibi.Sizi hiç anneniz berbere götürdü mü ? Çocukları genelde babaları berbere götürür.Beni annem götürürdü.Ben traş olana kadar da beni dışarıda beklerdi.Sonra başımı okşar ve birlikte caddede tur atardık.Beni paten kaymaya götürürdü,elimizde bi fotoğraf makinesi şehrin en işlek yerlerinde fotoğraf çekinirdik.Sonra beraber bahçemize çadır kurar evdeki tüm oyuncaklarımı çadırın içine yayar oynardık.Su savaşı yapar ve hep ben baştan aşağı ıslanırdım.Sonra ardından bi güzel sıcak suyla yıkardı annem beni.İki kişilik mini çaydanlığımızda çay demler içerdik,aynı yatakta uyur sabah kalkar mahallede spor yapardık.Bi baba değildir çocuğun asıl sahibi bi annedir.Ve anne kelimesi o kadar kutsaldır ki,o çocuk on dokuz yaşına gelir hala bu kelimeyi söylerken ağlayabilmektedir.Bi anne sevilir hem de en derinden.Babaları ise bok götürsün emi :D

Masamdaki yeşil kurabağa bana bakıp gülümsüyor.Dua ediyorum hakkımızda hayırlısı olsun diye her zaman.Hani filmde Eleni diyor ya," otuz yıl boyunca çok şeyler yaşadım Tanrım bir defa olsun senden yardım istemedim.İlk kez geliyorum ziyarete,ilk kez seni anıyorum.Lütfen bu dileğimi gerçekleştir.Ben hergün senden onlarca şey isteyen insanlardan değilim " işte ben de çok şey istemem Allah'tan.Tek istediğim sağlığımız ve mutluluğumuz.

Yaşamak bi vişne suyu içmek gibi bi şey.Hem tatlı hem de mayhoş.Kırmızı hayatlar dilerim ben de o zaman.Bi vişne suyu kadar akıcı..

27 Ocak 2011 Perşembe

Ben Ne Dilersem


Bugün ağladım..Çok ağladım.Sebebini ben de bilmiyorum.İlkokul yıllarında bi arkadaşımız dersin ortasında hüngür hüngür ağlamaya başladığında hiç anlam verememiştim.Meğer insan birden boşalabiliyormuş.Yemek yiyiyordum ve birden yaşlar boşandı gözlerimden..Göz yaşlarının akmak için kendine gizli bi mabet aradığını sanıyordum fakat öyle değilmiş.Çok fazla soru soruyorum kendime.Bundan da çok sıkıldım.Kendime bi çok soru soruyorum ve cavapta veremiyorum.Efendi ve saygılı olmak yetmiyor işte hayata karşı,bazen hırçın olmak gerekiyor,tuttuğunu koparmak gerekiyor.Bakışlarım öyle çok dalıyor ki bazen,ben bile şaşırıyorum kendime gelince.Ne düşünüyorum inan bilmiyorum,ama düşünüyorum.Bi çok kitap yazılıyor bi çok uzman konuşuyor,psikoloji diyorlar falan da filan da.Bilim olduğuna inanamadığım alanlardan biri sanırım psikoloji.İnsanların yaşadığı ağır yükleri ne psikologlar tekrar taşıyabilir ne de başkaları.O ağır yükler iyilikten mutsuzluğa doğru çoktan taşınmışlardır.Bunu taşıyan insanların da ne başkalarının laflarını duymaya mecalleri ne de tekrar yola çıkmaya halleri yoktur..Konar göçer toplumlar gibi,asla bi yere ait olamazlar.En azından bana öyle geliyor.

Bazen düşünüyorum kocaman dünya.Herkes farklı farklı hayatlar yaşıyor,küçücük bi yerde yaşıyoruz belki.Diğerlerinin yaptıklarından,yaşadıklarından bi haber oturuyoruz evimizde.Bi ömür tükeniyor gözlerimizin önüne.Belki de biz eskitiyoruz yaşamı,göç yollarında,hatıralarda düzinelerce insan bırakıyoruz,hüzün yazıyoruz her yere,her nesile.Ne tutar insanı bu dünyada ? Sevdiklerimiz yeterli olur mu bu dünyada yaşamak için ? Niye bu kadar kötü insanlar,neden bu kadar değerli bu para ? Niçin çalışıyoruz ömür boyu,neden biz sorumluyuz ? Bu soruları sormazdım bugüne kadar.Fakat hayat hızla ilerliyor,geleceğimden endişe ediyorum.Her şeye karşı endişe duyuyorum.Ne yaparım ileride diyorum.Bunlar beni fazlasıyla yaşlandırıyor.Otuz yaşında gibiyim.İnsanların gözünde kini,hırsı ve nefreti görüyorum.

Bugün hüzünlü bi gündü benim için.Neyse,yarın annem geliyor,beraber alışverişe sinemaya falan gidicez.Bilmem ki."Sen Ne Dilersen" adlı filmde bi mucize lazım bize diyor ya Musa;ben mucize beklemiyorum mucizeyi bulmayı umuyorum.Unutmuyorum Eleni,Eftimiya,Stavro,Marika,Musa " ben ne dilersem ."

17 Ocak 2011 Pazartesi

Üstünden Birçok Bahar Geçti

Finallerim bitti ve sonunda evimdeyim.İki hafta canhıraş çalıştıktan sonra sıcak yuvama geldim.Ben geldim diye alışverişi abartıp eve gerekli gereksiz her şeyi doldurduk.Annem ise bugün hastaneye yattı.Belinde disk kayması ve fıtık teşhis edildi.Şimdi o hastanede.On gün fizik tedavi görecek ve ben de onu ziyarete gideceğim.Pek istemedi annem hastaneye yatmayı ama doktoru öyle uygun gördü.

Şuan yalnız başıma oturma odamızda oturuyorum.Genelde yalnızlığa alışkın biriyimdir zaten.Annem çalışırken yıllarca kendi işimi kendim yaptım.Teyzem bize gel dedi fakat gitmek istemiyorum.Kocası resmen midemi bulandırıyor.
Kahve yaptım kendime koca bi bardak,film almıştım gelmeden onları izliyorum.Bu genç yaşta yalnızlığı tatmak benim kaderim mi yoksa kendi isteğim mi onu henüz keşfetmiş değilim.

Gelir gelmez grip oldum.Her yanım salya sümük.Bu kadar hastalıklı bi bünyeye nasıl sahip olmuşum bilmiyorum.Şaka maka ikinci sınıfında ilk yarısını atlattık.Giderek büyüyorum nereden mi anladım ? Sakallarım var benim böyle kocaman.Bir de büyüdükçe sanki herkes gibi olmaya başlıyor insan.Alışıyor sıradanlığa sadeliğe.Aydilge Sarp'ın en korktuğu şeylerden biri gençliğini kaybetmekmiş mesela.Sanırım ben de korkuyorum bundan.Ama işin ucu daha on dokuz olunca bi kendime geliyorum ardından.

Hep Doğu'da öğretmenlik yapmak isterdim.Fakat giderek ayrılıyorum bu fikrimden.Doğu Karadeniz cezbediyor beni.Gidicem bi gün oralara.Amacım bu vatan için çabalamak değil,milliyetçi bi insan değilimdir ben.Amacım bu topraklarda yaşayan soluk alan herkese yardım eli uzatabilmek.Ezel saati gelince uysalca veda edicem.Ve orada diyicem ki.Dünyada çok acı çektik,kötü şeyler yaşadık.Ve o zaman diyicek ki Tanrı "Şimdi daha iyi yaşamayı hak ediyorsun."Keşke benim de bir Vanya Dayım olsa,sadece Denyo bi dayım var ne yazık ki o da çakma.

Sorunumun ne olduğunu buldum.Şimdiki zamanda yaşamıyorum.Tıpkı Yusuf gibi ! İzlediniz mi şu Sonbahar adlı bol ödüllü filmi.Şimdi izliyorum ben onu.Çok beğendim.Özcan Alper'in filmi.Memleketlim Gürcü kızı Eka'yı da çok beğendim.Bir gün ben de Batum'a gidicem ve akrabalarımızı bulucam.

Şu filmin sonunu izlemeliyim.Bu sefer kimseye şarkı armağan etmiyorum.Kendime Koma Hivron'dan "Bajaran Çaven Te" isimli şarkıyı armağan ediyorum.