16 Temmuz 2015 Perşembe

Ev Taşımak Zor İş!

Annemi sonsuz kere tebrik ediyorum! Ben küçükken yalnız başına kaç tane ev taşıdı. İşim sebebi ile ev tutmak zorunda kaldığımı yazmıştım. Evet şirin, güzel bir dairemiz oldu. Eşyalı da üstelik. Fakat evin dertleri bitmiyor efendim. Sitede ödenmeyen doğalgaz borçları sebebi doğalgaz kesilmiş! Ocağımıza doğalgaz bağlatamadık. Emlakçı hemen bir elektrikli ocak aldı getirdi, neyse onu hallettik derken termosifon bozuk çıktı. Servisi aradım iki gündür gelmiyorlar, araya bayram da girdi. Yemin ediyorum sitenin havuzuna giriyorum banyo yapmak niyetine. 

Üstüne bir de bugün televizyonumuz bozuldu. Onu da geçtim daha internet bağlatmam gerekiyor eve, ikametler aldırılacak buraya. Annemin düzenli kontrolleri de cabası. 

23 yaşımda dünyanın tüm sorumluluklarını üstlenmiş gibiyim. Vallahi fenalık gelmedi değil, şu işler biran evvel bitse de rahatlasam!

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Yeni Bir Hayata Başlıyorum

İş değiştirmemle birlikte yeni bir hayatın kapıları aralandı benim için. İstanbul'ün en güzel yerlerinden birinde, sahil havası ve martı sesleri ile birlikte güzel bir okulda çalışıyordum. Bu sefer yine İstanbul'dayım. Okulun şehirden epey uzak olması sebebi ile biraz dışarıda bir yere yerleşmek durumunda kaldım. Eskiden okulda kalıyordum, şimdi ise kendime minik ve şirin bir daire tuttum. En kötü yanı artık sahil ve martılar yok, onun yerine uçaklar var bir sürü, bir sürü. 

İlk kez kendime ait bir dairem oluyor, dün taşındım. Vaktimin büyük kısmını temizlik yaparak geçirdim. Yarın da jet hızı ile memleketime, annemin yanında dönüyorum. Kuzenimi nişanlıyoruz. Onun nişanından sonra da annemle yeni bir hayata başlıyoruz burada. Ne kadar zor işlermiş, memleketteki evimizde her şey annemin üzerineydi. Şimdi ise benim. Elektrik, su, doğalgaz, kontrat vesaire derken bitip tükendim epey. İçinde yaşadığı şartlara da epey zor alışan bir insanım. Şu an taşındığım yer resmen bana yurt dışı gibi geliyor. 

Memleketteki evimiz bahçe içinde. Yazın bahçemize çıkar kahvelerimizi içer, siyah beyaz Türk sineması izlerdik. Komşularımız sık sık gelip giderdi. Tam bir kasaba örneği. Burada ise kapitalizmin insanları ele geçirdiğini çok rahat görüyorum. Stüdyo ya da bir artı bir daireler. Konfor var evet fakat iletişim pek yok. İnsanları şehir dışına muntazaman sürüklüyorlar ve yalnızlığa itiyorlar. Siz de buna alışmak zorunda kalıyorsunuz. Yabancılaşmak ve yalnızlaşmak böyle bir duygu sanırım. Geleli iki gün oldu ama bunları çok derinden hissediyorum. Bulunduğu ortama kolaylıkla uyum sağlayan insanlara da gıpta ile bakıyorum. Bana kalsa rahat yirmi yıl yerimden ve işimden kıpırdamadan yaşayabilir, hatta emekli olabilirim.

Önümüzdeki yılı hayallerimi gerçekleştirmek için çabalayarak geçireceğim. Bir miktar birikim yaptıktan sonra yurt dışına tekrar okumak için gitmek istiyorum. Sonrasında ise bizim ülkede güneyde bir yerlerde bahçeli minik bir eve yerleşmek hayalim var. Bu hayallerimin arasında herhangi bir kişi yok, ha olur da gelirse eyvallah. Hoş gelmişsin derim. 

4 Temmuz 2015 Cumartesi

İlişkiler Üzerine Birkaç Not

Ne kadar anlık ya da tek gecelik ilişki yaşarsanız yaşayın, her zaman gerçek sadakati ve sevgiyi arayacaksınız. Deli gibi arayacaksınız. Kolay da bulunmuyor ne yazık ki, o zaman kıymet bileceksiniz. Eninde sonunda bu gerçeği anlayacaksınız.

Beş yıl süren birlikteliğimin ardından çok fazla sorguladım kendimi. Aynı zamanda ilişkileri. Birini sevme biçimimiz ve ilişkilerin bitmesi üzerine kafa patlattım epey. Anlayamadığım pek çok nokta var ilişkiler konusunda, her bir ilişki biçiminin farklı boyutlarının olması da cabası, işi zorlaştırıyor. Lakin kendi ilişkimden yola çıkarak birtakım tahminlerde bulunmak çok zor değil, şapkayı önüme koyduğumda ister istemez dökülüyor meydana düşünceler.

Anlayamadığım bir nokta var mesela. İnsan niçin ayrılmaya karar verir? Bir anda, neden o sevme şeklinden vazgeçer. Bunun cevabı kesinlikle ayrılma kararı veren kişide, kaynak da ta kendisi. Ayrılan taraf karşısındaki insanı suçlar, onun yüzünden ayrılmaya karar verdiğini düşünür. Durum aslında hiç de böyle değildir, kendisidir sebep bizzat. Peki, ayrılık süreci doğal bir süreçtir. İlişkiler yaşanır ve biter. İnsanın buna kendisini hazırlaması da mümkün değildir, hazırlıksız gelir. Sonra hayatlarımıza farklı insanlar girer lakin değişen sadece "kişi"dir. Gündüz Vassaf bunu çok iyi anlatır Cehenneme Övgü'de. Eski sevgili ile yapılan eylemlerin aynısı yeni sevgili ile de yapılır. Gülünür, ağlanır, birlikte uyunur, gezilir, aynı sevgi sözcükleri sarf edilir, seks yapılır. Değişen yalnızca seks partneridir, benzer haz alınır. Ve bir gün bu ilişki de biter, yerine başka biri gelir. Bu bir kısır döngü haline gelir zamanla. İşte bu kısım bana hiç samimi gelmiyor. Aynı şeyler yaşanıyor fakat kişiler hep değişiyor. Oysa ki insan yıllarını verdiği, sevdiği ve emek verdiği birini bırakıp gitmemeli. Madem aynı şeyleri yaşayacaksın, niçin ilk aşkının kıymetini bilmiyorsun? 

Eninde sonunda sadakatin kazanacağını düşünüyorum. Artık günümüzde bir yılını dolduran ilişkilere bile çok uzun gözü ile bakıyoruz. İlişkilerin güzelliğini uzun olması ile değerlendiriyoruz. Ne kadar anlık ya da tek gecelik ilişki yaşarsanız yaşayın, her zaman gerçek sadakati ve sevgiyi arayacaksınız. Deli gibi arayacaksınız. Kolay da bulunmuyor ne yazık ki, o zaman kıymet bileceksiniz. Eninde sonunda bu gerçeği anlayacaksınız.