28 Mart 2009 Cumartesi

Sonunda Twilight'ı İzledim



O kadar bahsettim,o kadar istedim ki izlemeyi sonunda başardım:)Gerçi bu küçük yerde ancak korsanını ve alt yazılı olanını bulabildim ama ne yapabilirim;zaten burada değil korsanını orijinalini bulmak bile bir mucize!Özellikle Bella yani Isabella karakterinin filmin başında söylediği bir söz vardı:"Ben daha çok içimde acı çeken tiplerdenim";işte beni anlatan ve yansıtan bir cümle kopup geldi parmak uçlarıma şu anda.Oyunculuklarına zaten diyeceğim bir şey yok bir sürü yorum yapılmıştır elbette.Bildiğimiz vampir filmlerine benzemediği gibi çok satan bir kitaptan da böyle güzel uyarlanması cabası.Hoş bizim ülkemizde kitap uyarlaması diye yapılan dizilerden(Aşk-ı Memnu ve diğer Memnu'lar) cezve cezve kalitesizlik ve gerçek esere saygısızlık aksada doya doya bir sinema tadı yaşadım filmde.Yalnız beni üzen bir şey vardı;en sevdiğim grup olan Paramore'un bu film için yaptığı "Decode" adlı fşarkı hiç çalınmadı.Sanırım bu işten karlı çıkanda yapımcı firma oldu,hem filmi duyurdu hem de filmi için bir ön hazırlık imkanı buldu.Ama o şarkıyı filmin can alıcı sahnelerinden özellikle Bella'yı kurtarma sahnelerinden birinde dinlemek isterdim...Olmadı!Sanırım New Moon'da bu şarkıyı dinleme fırsatına erişeceğiz.

Son çıkan haberlerde de Edward'ı canlandıran Robert Pattinson'da gözü olanların listesi hayli kabarık görünüyordu.Aman duyduğuma göre en son Paris Hilton göz dikmiş çocukceğize.Allah korusun diyorum!(İyice uçan kuşa dönmeden) ben ayrılıyore,filmi şimdiden seyrettiklerim arasındaki listede en başlara aldım.

21 Mart 2009 Cumartesi

Lise;Yıllık ve Heyecan Üçlemesi




Liseden ayrılma zamanıma çok az kaldı.Tabi bu ayrılığın sonu inşallah güzel olur ve üniversite ile sonuçlanır.Tek isteğim üniversiteli olabilmek şuan itibariyle.Tabi bir de orijinal konvers almak ve saçlarımı uzatmak.Mezun olmanın en tatlı heyecanlarını yaşamaya başladık bile.Yıllık hazırlıklarımız başladı.Kim kime ne yazdı,acaba hangi resimleri koysak,sınıfın esprileri komik sözler,sınıfın enleri öyle veya böyle.Hemen söyleyeyim bana yazılan en’i ve bir 20 yıl sonra nerede olacağımı!

Sınıfımızın En yüksek zümresi seçildim.Salon edebiyatından tutun da Tevfik Fikret’lere doğru gidin.Evet doğru yerdesiniz.Sözelciler siz iyi bilirsiniz Edebiyat-ı Cedide’yi.Tüm olay burada başlamıştı aslında.Hocamız Servet-i Fünün’u mu savunursunuz Tanzimat Edebiyat’ını mı dediğinde bir tek ben Fünuncu olmuştum oradan kaldı sanırım…20 Yıl sonra bana ne olmuş dersiniz.Uluslararası 1.Elit İnan Yarışmasın’da sonuncu oldum ve elit yaşamım sona erdi.Bizimkiler işte,benimkisi iyi gene aramızda 20 yıl sonra Yemekteyiz’e katılıp “gurme” olanlar bile var:)

Bir yandan sınav heyecanı bir yandan ise yazılılarımız diğer bir yandan yıllık işleri,fotoğraf çekimleri v.s.Tabi işin içine bir de soğukta çarşı çarşı reklam parası toplayıp yıllığı ucuza getirme girişimleri de var işin ta öbür bir yanında.Sümüklerim bir türlü durmadı zaten hasta oldum bir de sırf uyduruk dükkanlardan topladığımız üç beş kuruş için.Sınava da girememiştik zaten.Ona da ayrı üzüldüm cabası.Her şeye rağmen güzeldi dolaşmak reklam istemek çok komikti:)

Yakında elveda ediyorum lise hayatına unutma beni olur mu Anatolian High School’UM!