23 Şubat 2016 Salı

O / Hakkari'de Bir Mevsim


Bundan yıllar önce, 2010 yılının yazında Hakkari'ye gitmiştim. Henüz 18 yaşında, eğitim fakültesinin birinci sınıfını yeni bitirmiş bir öğrenciydim. Öğretmen olup Doğu'ya gitmek en büyük hayalimdi. Kars vardı düşlerimde. Rus mimarisinin ve Doğu kültürünün iç içe geçtiği karlı şehir. Hala vardır. 

Gönüllü olduğum vakfın bir projesi olduğunu öğrenmiştim. Barış Köprüsü. Başvuru sonrası seçilen kişiler arasındaydım. Daha önce hiç Doğu topraklarına adım atmamıştım. Hakkari'de geçirdiğim o yaz benim için çok büyük bir deneyim oldu. Zap Suyu ile tanıştım, dört mevsimi aynı anda yaşayan Berçelan Yaylası ile soluklandım, bir sürü çocuğum oldu orada. Gözlerimin içine bakan, adıma türküler yakan. Esnafla oturup sohbetler ettik. Yarışmalar düzenledik. Halkın sofralarına konuk olduk. Onlar çıkardılar sandıktaki hikayelerini biz dinledik. Bu sefer biz anlattık hikayelerimizi, onlar dinledi. Kaçak çay içtik, düğünlerine misafir olduk. Kol kola oynadık, diz dize sohbet ettik. 

Beni en çok heyecanlandıran etkinliklerden birisi de açık hava sineması idi. Hakkari'de ilk kez biz gerçekleştiriyorduk bunu. Hakkari meydanına kurduğumuz bir sinema perdesinde, Hakkari'de Bir Mevsim adlı filmi izledik. Yeri büyüktü gönlümde, hiç unutmam. 

Yıllar sonra filme esin kaynağı olan kitabı görünce artık okuma vaktimin geldiğini düşündüm. Bugün itibari ile kitap bitti. Hakkari anılarıma geri döndüm Ferit Edgü sayesinde. Ne unutulmaz bir yazdı, ne kadar güzel günlerdi. Beni geçmişe geri götüren Ferit Edgü'ye sonsuz teşekkürler. Selam olsun sana da Hakkari, özlemle.

Hiç yorum yok: