19 Şubat 2016 Cuma

Baba

Geçen sefer bahsetmiştim. Baba tarafımdan kimse ile görüşmüyorum. Kuzenim yıllar sonra bana ulaştı. Belçika'dan. Bir iki ay önce. Geçtiğimiz gün bir itirafta bulundu. Benimle konuştuğunu babama söylemiş. 24 yaşındayım ve babamdan 24 yıldır haber almıyorum. 23 günlük bir bebekken sokağa atılmış olan ben, onu yalnızca birkaç kere gördüm. Üzerimde maddi ve manevi hiçbir emeği yok.

Merak ettim, beni tanıyor mu, hakkımda neler biliyor? Kuzenime çok pişman olduğunu söylemiş. Benimle gurur duyuyormuş. Aynı zamanda kalbinden rahatsızmış, pek iyi değilmiş. İkinci evliliğinden olan oğlu ile görüşüyormuş, ona az da olsa babalık yapıyormuş. Kuzenim, sizi bir araya getirmek isterim, onu görmek ister misin dedi? Buna cevap verebilmek için sabaha kadar uyuyamadım. Sokağa atılmış bir bebek ve genç annesi. 60 yaşına girmiş vicdansız bir baba. Bunu gerçekten hak ediyor mu diye sordum kendime?

Geçirdiğim babasız günlerin hiçbir telafisi yok. Annemin beni büyütmek için çektiği çilenin telafisi yok. Yaşattığı onca acının, bir aileyi mahvedişinin, hissettiklerimin telafisi yok. Beni görmeye hakkı olmadığına karar verdim. O benim için dışarıda gördüğüm herhangi birinden farksız. Şu zamana kadar beni görmek için hiçbir istekte bulunmadı. Bu saatten sonra da görüşmenin bir mantığı olmadığını düşünüyorum. Yeterince acı çekmişken, babam da olsa artık birilerinin beni üzmeye devam etmesine izin vermek istemiyorum. 

Hep tek başımaydım hayatta, hep güçlü kaldım. Ona ihtiyaç duyduğum zamanlarda yoktu yanımda. Belki çok dramatik ve klişe gelecek ama başkalarının babaları ile olan ilişkisine gıpta ederdim. Onsuz kendime bu kadar güzel bir hayat çizmişken, bir anda her şeyi altüst etmesine izin vermek istemediğime karar verdim. Ve kuzenime görüşmek istemediğimi bildirdim. 

Yılların telafisi yok, sen yoluna ben yoluma yaşlı adam. Sonsuza kadar hoşçakal. 

Hiç yorum yok: