18 Ağustos 2010 Çarşamba

İçimizde Bi Melek Var,İki Tane De Şeytan


İçimde iki tane şeytan var.
Ve bazen içimde kalan melek savaşamıyor onlarla.
Hepinizin içinde iki şeytan var.
Kötülük iyilikten daha güçlü bi şey.
Ne Selena gerçek ne de Bücür Cadı.

Böyle düşünmek istemiyorum.Hani peri masallarının her zaman cebi para dolu o yüzden çok süslü ve mutlu genç kızları ekrana çıkar ve güzel sözlerle mutlu olmak gerektiğini fısıldarlar ya.Ya da genç bi kadın genç bi erkeğin koynundayken günaha girdiğini fark etmez,zevk alır ve zevk verir.Sabaha ise pişmanlıktan kan kusar,dağılır ve bir daha da toparlanamaz.İki tane uçurum,yaşadığımız karasızlıklar hep iki konu veya iki kişi arasında,anne ve babamız var iki kişi,hep bi şeyi bi şeye tercih ederiz,iki tane tercih edemeyiz ama tercih yaparken doğal olarak iki şey arasında kalır ve düşünürüz.O yüzden iki tane şeytana sahibiz.Kötülük çoğul,iyilik tekil.Melek hep yalnız,köhne melek,grimsi konakta,avluda,caddede,bostanda sigarasını yere atan şeytan,arkasından söndürmeye gelen ise melek.Yani her halükarda güçlü olan şeytan.

Her şey oransal olarak birlikteliği sunuyor bize.Yani matematik bilimine bu sayede inanmaya başladım.Arada çok büyük bi enerji var.Uyanmak istiyorum bu kabustan.Keşke mutlu bi rüya görebilsek.Ama insanlar üzgün,mutsuz,işsiz,hüzünlü,kayıplı,insanlara sorulmadan bedenlerine girilmiş ve çıkılmış durumdalar.Sinema filmleriyle,tiyatrolarla oyalanamaz bu insanlar.En derin yerine zevk için sopalar sokulmuş bi alemdeyiz.Acele etmeliler,çünkü insan gibi yaşabilmek için bile dünya kadar anadan doğma şansa ihtiyaçları var.Ve maalesef bu şans dedikleri şey süt ve ekmek gibi dışarıda ücretsiz dağıtılmıyor.

Gülemiyorum çünkü acı çekiyoruz.Yaşadıklarım kalbimde.Sadakate inanmıyorum bu saatten sonra.Her ne kadar Yüksek Sadakat adında şarkılar çınlasa bile.İnsan mutlu olabilmek için bu kadar çaba sarf etmek zorunda mı gerçekten?Bu hayatta yarına çıkmak için,bi nefes daha alabilmek için bu kadar zor şeyler atlatmak zorunda mı bu insanoğlu.Yazık,sadece bi beden,nasıl yapsın tüm bunları mutlu olabilmek için.İyi yaşamak herkesin hakkı.Doğuştan adaleti bakire olmayan bu dünyadan bakire olarak gitmesini kimse ummuyor zaten umutlarımızın.Ama saf olarak gitmek istiyor duygular,dokunulmamış sadece okşanılmış ve sevilmiş.Sadece okşasın ve sevsin kişilikli dünya beni,kirletmesin.

Kötü baktım bu sefer evet.Çiklet belki de bu yazıda karardı.Ama her şeye beyaz bakan saf bi insan olmayı tercih etmiyorum.Sadece insan olduğu,parası olmadığı ve evet şansı olmadığı için onurunu satmak zorunda olan onca insan var.Üzülmek gerekiyor.Artık algılayalım,insanoğlunun acıları var.Çikletin de acıları var.

5 yorum:

glaskas dedi ki...

şeytan sigarısını yere atar, ardına melek de söndürür gibi bir şey demişsin, çok beğendim. ama sonunda şeytanın melekten daha güçlü olduğunu söylemişsin. sence öyle mi? son olarak olaya noktayı koyan melek değil mi bu hikayede? her zamanki gibi tezcanlı değil mi şeytan, bir işe başlayıp da bir şeyler olduğunu gördüğü anda başka bir işle ilgilenen...

bakış açısı cidden önemli, evet hayat çok zor, evet biz çok çabalamalıyız bir şeylerin iyi gidebilmesi için ama unutmamalıyız ki son olan olaylar hep melek yardımıyla olur, şeytan ne kadar çabalarsa çabalasın.. ;)

(kendime de şaşırdım aslında bunları yazabildiğim için, çünkü fon müziği olarak ebru gündeş-kaçak çalıyordu. nasıl bu kadar arabeskin içindeyken bunları düşünebildim, hayret!:) )

Adsız dedi ki...

bakınırken tesadüfen buldum yazdıklarını. Çok anlamlı şeyler yazmışşın, tebrikler. yazdıklarının bir çoğuna katılıyorum.Ama kafama takılan bir şey var: sadakate bu inançsızlık neden?
emre
umarım blogunu kaybetmem.

Beyaz Çiklet dedi ki...

Glaskas ;)

Öncelikle senin gibi bi bloggerın şurada yorumunu görmek beni çok sevindirdi bil yani =)Bazen duygularım değişiyor.Mesele ben de bu yazıyı yazarken Rihanna Eminem düeti love the way you lie'ı dinliyordum.Her zaman değil ama çoğu zaman şeytan melekten daha güçlü Gökhan bence bu gerçekten böyle.

Emre ;)

Öncelikle merhaba,yazıları beğenmene sevindim.Sadece içimden geçenleri karalıyorum çok iyi değil ama beni anlatması daha önemli bence.Şu soruna geleyim.Sadakate inanmıyorum sanırım bi kez daha düşündüm.İnanmam için bi sebep olsa hemen inanırım inan,duygular kadar asil başka bi şey yoktur benim için.Fakat insan çok yakını tarafından sadakatsizliğe mahkum ediliyorsa elbet içinde bir yara vardır ve sadakate inanmıyordur.Sanırım ben de içinde o yarayı taşıyanlardanım.

Umarım yazılarım seni kaybetmez ve anlam katmaya devam eder.

Sevgilerimle.

glaskas dedi ki...

bilmiyorum belki çok iyimser bakmışım ama düşünüyorum da kötümser olup ne geçecek elime, hani ikisine inanmam da sonucu değiştirmiyorsa ben iyisine inanırım ki zamanım güzel geçsin. :)) bu her şey için öyle değil tabii, herzaman kötüye hazırlıklı olunması gerektiğini savunanlardanım. farkettim de büyük bir çelişki var burda:D sanırım kavramsal bir tutumum var meleklen şeytana;)

Adsız dedi ki...

ne zaman bı hata yapsam,yada hatalrn ardından pişmanlık yasasam,bunn sorumlusunn ıcımdekı benın mı yoksa hayatıma gıren cıkan ınsanlrın mı olduklrnı dusunurum.we herdefasında sorumlu bn oldgmu cıkarırm,bundandır hep bı wıcdan sızısı wardr kalbımde.sımdı soruorum hep bnı suclayan beynıme,seytann hc bı sucu yok? f.e.