8 Ağustos 2010 Pazar

Hakkari'de Bir Mevsim



Dağların arasında bir şehir düşünün.Dağlardan başka derdinizi anlatacağınız biri yok.Bağırsanız sesinizi duyacak kimse yok.Sümbül Dağ'ı tüm heybetiyle üstünüzde kükrüyor.Sarı bakıyor insanları,kollarınızı iki yana açtğınızda Hakkari'de,Hak sanki sizi duyuyor.Kullarına cevap veriyor her yerden.Yanık bi kadın sesi Duydum Van'da.Van havalimanında indiğimizden beri yanık bi ses,bi kadın sesi beni çağırıyordu sanki.Hakkari kadın,Hakkari tüm heybetiyle anlı şanlı bir kadın,kırmızı fistanlı gümüş kemerli yürekli bi kadın Hakkari.

Dört saatlik bir yolculuk yaptık Van'dan Hakkari'ye.Dağların arasından ilerlerken,tüm saçlarımı verdim Hakkari rüzgarına.Güneş yüzümü kavururken bi elimle dokundum havaya,güneş yaladı sanki tenimi,ısıttı.

Uzun bir yolculuğun ardından Hakkari Anadolu Lisesi yurduna geldik.Ekipten arkadaşlarla tanışıp on yedi günü geçireceğimiz odalara doğru yol aldık ve yerleştik.İlk etapta beni ürküten tarafı,her yerde askeri araç ve polis araçlarını görmemdi.Eğer yaşadığınız yerde bu kadar sık etrafta dolanan asker ve polis kuşatması görmemişseniz bunun size garip gelmesi gayet doğal aslında.
Hakkari günlüğümden bi şeyler paylaşmak istiyorum değiştirmeden.

"Sabah kahvaltıdan sonra Gençlik ve spor merkezine çocuklar ile çeşitli oyunlar oynamaya gittik.Bir kısım arkadaşımız çocuk hakları ile ilgili olan aynı zamanda bildiğim kadarı ile Bilgi Üniversitesinin geliştirdiği "Söz Küçüğün" adlı oyunu oynatırken bir grup arkadaşımız ve ben de dışarıda eğlenceli oyunlar oynadık.Ardından;Hürriyet,Cnn ve Star Tv'den röportaj için geldiler.Ne gerek varsa artık boy boy resimlerimizi çektiler.Hemen ardından gece film göstermi oldu.Sokakta,Belediyenin önünde Hakkari halkıyla birlikte,kurduğumuz açık hava sinemasında film izledik.Genco Erkal ve Şerif Sezer gibi değerli oyuncuların oynadığı Hakkari'de Bir Mevsim adlı film..

Hepsi bana ve diğer arkadaşlara hocam diye hitap edip durdular.Öğretmen çok değerli onlar için.En yaramaz çocuklar bile sadece öğretmen sözü dinliyorlar orada ve bir çoğu öğretmen olmak istiyor.Çocuk her yerde çocuk,hiç bi farkları yok.Tek farkları ise eğitimin yetersiz olmasına rağmen matematik yeteneklerinin iyi olması.Sosyal Bilgiler ve Türkçe gibi derslerini kolay buluyorlar veletler.Şimdilik dost olduklarım;Fatma,Çiçek,Rosalin,Serkan,Melike,Zeynep,Merve,Rukiye,Adem,Şaban ve Şivan.

Serkan,film izlerken yanımda oturdu ve yarın sabah sizi kapının önünde bekleyeceğim hocam dedi.Kocaman gülümsedim.Süper bilgili bi abiyle tanıştım.Bana film esnasında Halepçe katliamından,Şah zamanına ve Humeyni zamanına bir sürü sözlü tarih anlatımı yaptı.

Ahmedi çayının tadı bir harika.Karanfil kokusu var.Bir de halktan herkesin gittiğimiz her yerde zorla çay içirmesi yok mu,iyiki varlar :)"

Yediğim yemekleri yazayım hemen,ekip bize çok iyi baktı 89522366 kere et yedik.

-Adana Kebap
-Kaşarlı Kuşbaşı
-Lahmacun
-Izgara Kanat
-Hakkari Sarma(Kaşarlı)
-Güveç
-Kaşarlı Pide

Anılar bitmez.Daha devam edeceğim.Hakkari anlatmakla bitmez.Bir kadın asla anlatmakla bitmez.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

senınle gurur duyuyorum..

Beyaz Çiklet dedi ki...

Kimsiniz bilmiyorum ama çok teşekkür ederim,gurur duyulması gereken oradaki çocuklar aslında...

sevgilerimle

agin dedi ki...

bunları okudukça daha da umutla doluyorum..saolun yahu..

Adsız dedi ki...

ck guzelmıs yaa,kıskandım cıklet,harıka deneyımler:) feray.