18 Ocak 2016 Pazartesi

Her Şey Normal

Artık atletlerimi ve donlarımı aynı renk alıyorum. Pazardan. Kenarları yırtılana kadar giyiyorum. Çünkü kilo alıyorum. Göbeğim de çıkıyor. Spor yapmıyorum. Bu aralar polara karşı bir ilgim var. Bana bıraktığın polar pijamayı giyiyorum. Bir de İstanbul desenli battaniye aldım. Tek kişilik. Normalde İstanbul desenlerini hiç sevmem. Avam. Ama polar güzel. Bir tane gazetelik aldım. Ucuz bir şey. Tüm dergilerimi koydum içine. En üstte Birhan Keskin'in kitabı. Y'ol. 

Her gün alışverişe çıkıyorum. A.101, Tedi ve BİM. Evimizi saran bir sacayağı gibi. Bazen gereksiz şeyler alıyorum. Mesela iki tane ucuz dudak kremi. Dudaklarda renk bırakıyor. Vişne çürüğü. Vişne suyundan daha güzel tadı. Sonra balkonu temizliyorum hep. Fransız balkonu dediklerinden var yeni evimizde. Perdeleri yukarı çekince balkon pis duruyor. İçim el vermiyor. İki tane de çiçek var camın önünde. İsimlerini hiç aklımda tutamıyorum. Birinin saksısının önünde rüzgargülü var. Tedi'den aldım. Ucuz. Gökkuşağı desenli. Alaimisemalı. 

Hiç kıyafet almıyorum. Sevmezdim zaten hiç. Eski gömleklerimi giyiyorum. Hiç sevmezdim gömlek, artık hep giyiyorum. Filtre kahve içmeye başladım. Kendim yapıyorum evde. Bir de yulaf sütü yapıyorum. Ha, bu arada ben vejetaryen oldum. Beşinci ayım dolmak üzere. Çok güzel gidiyor. Mutluyum böyle. 

Radyo aldım bir tane. Oturup dinliyoruz akşamları. Klasik müzik kanalları da var. Bir de radyo tiyatroları var. Hayali sahneler. Normal tiyatroya da gidiyorum. Ayda iki defa. Şehir tiyatrosu. Evet, hala Melis Danişmend dinliyorum. Yeni albümü çıktı. Seviniyorum. Bir kültür sanat sitesinde yazarlık yapmaya başladım. Hatta annem de yazıyor biliyor musun? Kısa öyküler yazıyor, ben de yayınlıyorum. 

Yine tarihten çok edebiyat okuyorum. Bu aralar bağımsız sinemadan uzak kaldım. Çok şehir dışında yaşıyoruz. Gidemiyorum öyle her yere. Yollar uzun. Djarum da içmiyorum artık. En son vişneli olanı sana vermiştim. Bir daha almadım. Agos da alamıyorum artık. Kadıköy'e pek uğrayamaz oldum. Eski siyah beyaz yeşilçam filmlerinin kartpostallarını biriktiriyorum. Çok güzeller. Hüzün, dram, keder. İşte böyle yaşıyorum. Yaşıyoruz. Orada sen ve ben burada. 

Hiç yorum yok: