2 Haziran 2015 Salı

Yüzü Olmayan Adam

Annem bundan bir sene iki ay önce çok ağır bir beyin rahatsızlığı geçirdi. Daha önceki yazılarımda ayrıntıya girmeden türlü şekillerde anlatıp, içimi döktüm. Zor dönemlerdi hem de çok zor. Mozart'tan Requiem'i dinleyip hüngür hüngür ağladığım dönemlerdi. 

Bir yandan da beyin ile ilgilenmeye başladım. Doktorlara gidip gelip sordum, yetmedi. Bir sürü makale ve kitap okudum. Anneme de makul bir dille anlattım düzelebileceğini. Çok çalıştı. Ben de onunla birlikte çalıştım. Doktorların kötü ihtimallerine hiç inanmadım. Bir yandan beyni araştırırken tüm gücümle, birkaç profesör ile de iletişime geçtim internet üzerinden. Reiki ve pozitif enerjiyi de denedim. Neticede annem iyileşti. Tüm bunlara inandığımız için. Yılmadığımız için.

Yüzü Olmayan Adam, Ntv Yayınlarından çıktı. İçerisinde beyinden kaynaklanan hastalıklar yüzünden yaşadıkları anlatılan pek çok hasta var. Hikayeler bir kurgudan ibaret, yani böyle bir nörolog yok. Lakin hastalıklar gerçek. Git geli olan bir metro yolculuğunda bitirdiğim hoş bir kitap. Nöroloji ve edebiyatı harmanlayıp servis etmişler. İlgi duyanlara tavsiyemdir. 

4 yorum:

Dr.eamer dedi ki...

Annemle ilişkimin kopma düzeyine geldigi su günlerde beni derinden etkiledi yazdıkların,allah onları başımızdan eksik etmesin.Kendisine can-ı gönülden tam bir şifa diliyorum beyazcım daha nice seneler beraber olun!

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr. eamer;

Sanırım onlarla olan ilişkilerimizde her zaman alttan almamız gerekiyor. Onlar bunu hak ediyorlar, bırakalım da onların istedikleri gibi olsun ve onlar haklı çıksın. Yakın zamanda kuzenimin anne ve babası ile çatışmasına şahit oldum. Kendince haklı sebepleri vardı. Evde büyük bir gerginlik oldu. En sonunda kuzenimin babası kızının yanına geldi ve şöyle dedi:"Bir gün bu eve geldiğinde annen ile beni burada bulamayacaksın, yapma kızım." Hep bu söz gelir aklıma, kıymetliler hem de çok. İyi dileklerin için de çok teşekkür ederim :)

Dr.eamer dedi ki...

O ihtimali düşünmek bile istemiyorum ya da belki de çok fazla bu ihtimali düşündüğümden içimdeki kayglar ilişkimizin gergin olmasına yol açıyor..haklısın geç de olsa alttan almayı ögrendim ama bazı kırgınlıklar da kabuk bağlamıyor kolay kolay insanı o üzüyor..
Bu arada "bize iki çay söyle"yi aldım çoktan,yazarın siyasi görüşü kalemine biraz yansıyo olsa da anılar,özlemler,kumsalda güneşin altında geçen o güzel çocukluklar ortak hep..hastane yoğunluğu içinde ufak molalarımda keyifle okuyorum:)

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr. eamer ;)

İlaç gibi bir kitap değil mi, birilerine ait anıları okumak ve kendinden bir şeyler bulmak oldukça keyifli. Elif Key'in hep yazmasını diliyorum. O yoğun molalarda okuması da daha bir keyifli oluyordur eminim ki :)