4 Haziran 2015 Perşembe

Sophie Scholl ve Beyaz Gül















1942 yılının sonları. Bir grup genç üniversiteli, Nazizme karşı mücadele etmekte. Beyaz Gül ismini vermiş oldukları hareket ile, faşizme ve Hitler terörüne karşı çıkmaktalar. Yakalarına bir de beyaz gül iliştirir bu güzel çocuklar. Sophie Scholl, Beyaz Gül hareketinin genç kadın lideri. Bir okul görevlisinin kendilerini ihbar etmesinden sonra Gestapo tarafından yakalanırlar ve idama mahkum edilirler. Bu güzel kadının mahkemede söylemiş olduğu son sözleri oldukça ibret verici, her okuduğumda gözlerimi tane tane dolduruyor. Diyor ki Sophie: "Haklı bir dava uğruna kendinden vazgeçmeyi göze almış neredeyse hiç kimse yokken, doğruluğun galip gelmesini nasıl bekleyebiliriz ki? Böylesi güzel güneşli bir gün ve maalesef gitmek zorundayım. Ancak bizlerin gidişiyle birlikte binlerce insan uyanacak ve harekete geçecekse varsın öleyim, ne önemi var?"

Hiç yorum yok: