5 Şubat 2012 Pazar

Öyle Bir His


Küçük bir dünya istedim kendime hep,küçük hayatlar istedim.İklim değişikliğinden korktuğum gibi hayatımın değişmesinden de korktum hep.Zor zamanlar,zahmet etmek ve hürmet etmek kelimeleri arasında kalmış bir kadın ama yine de sizinle,nefesinizle.

Tesadüf bir yana öyle bir his ki bu,yani bu küçük yerde bizim evde yaşamak,bazen bana bir nimet gibi geliyor.Tıpkı kandil gecesi dua etmek gibi.Ya da yoga yapmak gibi de olabilir,bilemiyorum hiç yoga yapmadım.

Ama yine de bir şeyler var derinimde,içimde.Bu dünyadan değil gibi,deli gibi,içime işler gibi,beni deler gibi.

Neyi beklediğim konusundan bir fikrim yok,sadece yaşamamız gerekeni yaşayabiliyor muyuz bize gerekli iken,bu konuda emin değilim.Hep bir dinginlik halinde ve sistematik olarak bir şeyleri bekleme derdindeyim.Hayatı nasıl bu kadar sakince seyrediyorum bilmiyorum,evrende hiç bir hareket benim yüzümden olmuyor.Doğa beni seviyor çünkü yaradılışı en hafif mahlukatlardan biriyim.

Halbuki Reha Erdem'in dingin filmi "a ay"da olduğu gibi,çok mu seviyorum sahiden bizim evi.

Öyle bir his işte.
Melis Danişmend'in de dediği gibi,kalbimi yaktı.


2 yorum:

Dr.eamer dedi ki...

ev dedin mi benim de içimde ıpılık bi şeyler canlanıyo,yüzüme sebepsiz bi huzur yayılıyo..çok mu çok seviyoruz?

Bi de günaydın:)

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr.eamer ;)

Evine,yurduna özlem duymak apayrı kılıyor bence insanları,bizi.Hep sıcak bir evimizin olması dileğiyle :))