21 Şubat 2012 Salı

Ötede

Ne kadar ileriye gidebilir ki mutluluk ?

Savaşmadan gerçek mutluluk yakalanabilir mi ? Gerçekten yalnız ölmeyeceğimizin garantisini kim verebilir bize ?

Acımasız bir dünyada yaşadığımıza inananlardanım.Her gece vakti yurda dönerken kafamdan bitmek bilmeyen düşünceler geçiyor.Nasıl desem;gece,karanlık ve etrafta bir mezarlık.İstanbul'un bir kaldırım üstü.Hayatımın da üstü aslında,benim hayal edemeyeceğim bir mutluluğa sahip olmak.

Ramak kala derler ya,ne acı bir tabirdir o.Bir vurur bir ağlatır.Şamdanlı bir masada mumun sönmesi gibidir,gece yalnız başına devam etmek gibidir.

Tek başına bir adam olmak vardır gelecekte,ertelenir bu.Küçük mutluluklar ile,yer değişikliği ile.Ne kadar ağlarsak o kadar gerçektir yaşamımız.

Gerisi hayal dünyası.


1 yorum:

Haplo dedi ki...

sen mutluluğunun ne kadar ileriye gitmesini istiyorsan ancak o kadar ilerleyebilir, limiti sen belirliyorsun.. ama yaşam çokta acımasız değil, insanlar acımasız olabiliyor.. sevgiden bağlılık doğuyor, bağlılıktan da acı.. bunu gören insan pekte bağlanamıyor bir kimseye, ama her ne olursa olsun son nefesimizi verirken yalnızız.. bazen sürüden ayrılmak en doğru karar, tam zamanında yapmak gerek..

o yer değiştirdiğin küçük mutluluklar en az insanın son nefesi kadar gerçek, bunu bilmek güzel bir şey.. hayat acıdan ibaret değil. :)