5 Ağustos 2014 Salı

Dönüş

Gizli Anların Yolcusu ile ilgili yazımdan sonra son kitap hakkında bir yazı yazacağımı ummuyordum.Bora'nın Kitabı pek çabuk akıp gitti.Fakat serinin üçüncü kitabı ilk iki kitaptan daha iyiydi.Dönüş aslında bir itiraflar kitabı olarak kaleme alınmış.Derya'nın,Eda'nın,İlhami'nin itirafları yer alıyor kitabın içinde.Herkes payına düşeni söylemiş,eteğindeki taşlar dökmüş.

Aslında beni en çok Derya'nın durumu etkiledi.Annesini Uzak Doğu seyahatinde kaybeden,annesinin hasta eşine sahip çıkan,babasını affetmeye çalışan bir kız Derya.Henüz gencecik yaşında yaşadıkları ve hayata karşı üstlendikleri oldukça ağır.Belki de ben de aynı durumda olduğum için etkilendim bu kadar.

Aniden hastalanan annemin bakımı,beni doğumumdan itibaren yalnızlığın içine bırakan babama duyduğum nefret,tek başıma bir yaşam mücadelesinin içinde olmam...Derya da benim gibi genç yaşında ağır yükler sırtlanmış bir kız.Bu yüzden çok yakın buldum onu kendime.Dönüşü de bu yüzden beğendim sanırım.

Derya,kitabın sonlarında annesini kaybederken çok önemli bir şeyden bahsediyor.Bundan sonraki hayatım,diplomam,yaşayacaklarım,katılacağım sergi hepsi ne kadar da önemsiz artık diyor.İnsan annesini kaybetmekle yüzleştiğinde hayat tamamen anlamsız oluyor.Ve sanırım bu bir kırılma noktası oluyor.

Benim için de artık hayatta hırsların yeri yok.Yeter ki annem yanımda olsun.Bu yüzden sevmek çok önemli.Bir o kadar affetmek de önemli.Tüm nefreti dindirebiliyor.Lakin bu adımı atmaya gücüm yok.Büyük konuşmayayım ama sanırım babamı hayatım boyunca affedemeyeceğim.Çok isterdim onu tanımayı ama bunu yapacak gücüm yok.

Hiç yorum yok: