9 Temmuz 2009 Perşembe

Şafak Vakti!

Bugün sadece içimden geldiği gibi...

Ölümle burun buruna gelme hakkımı fazlasıyla kullanmıştım;bu gerçekten de alışabileceğiniz bir şey değil.
Gerçi ölümle tekrar yüzleşmek tuhaf bir biçimde kaçınılmaz görünmüştü.Sanki gerçekten de felaketleri çeken bir hedeftim.Tekrar ve tekrar kaçtım ama peşimden gelmeyi sürdürdü.
Yine de bu seferki hepsinden o kadar farklıydı ki!
Korktuğunuz birinden kaçabilir nefret ettiğiniz birisiyle savaşabilirsiniz.Bütün tepkilerim bu tür katillere,canavarlara ve düşmanlara göre düzenlenmişti.
Bir vampiri sevdiğinizde seçim hakkınız kalmaz.Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar,nasıl savaşırdınız?Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa,nasıl vermemezlik ederdiniz?Ya onu gerçekten seviyorsanız?

Bell's

6 yorum:

MOMOL dedi ki...

bayılıyorum şu seriye :) biran önce ikinci film vizyona girsede gitsem:)

Beyaz Çiklet dedi ki...

Ben de bayılıyorum doğrusu,iple çekiyorum ikinci seriyi.Zaten en heyecanlı ve egzotik olanı ikinci kitaptı:=

MOMOL dedi ki...

ülkemizde kasımda vizyona gircek galiba:)

Beyaz Çiklet dedi ki...

Evet ben de öyle biliyorum,seri mükemmel.Jacob ikinci bölümde daha çok sahnede.Bekleyişe devam:)

MOMOL dedi ki...

fragmanında gördüm zaten jacop resmen evrim geçirmiş :) birinci filmde bi halta benzemıyodu ikinci filmde serpilmiş uşak :) sçları kestirince bişeye benzemişş :D

Beyaz Çiklet dedi ki...

Evet,ben de çok şaşırmıştım Jacob'u görünce,bir de son kitapta Renesmee'ye mühürlendi tam oldu:)