24 Kasım 2019 Pazar

Güne Dair Birkaç Not

Günlere genel bir anlam atfetmem, özel günlerin önemi pek yoktur benim için. Bir öğretmen olarak öğretmenler gününe de herhangi bir anlam yüklemiyorum. Lakin söylemek istediğim birkaç şey var: 

Öğretmenler yattıkları yerden maaş almıyorlar. Zaten öğretmen maaşları kaliteli bir yaşam sürebilmek için yeterli değil. Özellikle İstanbul'da yaşayan ve ev kirası ödeyen bir öğretmenseniz (benim gibi) vay halinize. 

Haftada bir sürü derse giren, nöbet tutan, yüzlerce öğrenci ile ayrı ayrı ilgilenmeye çalışan, bir de yüzlerce öğrencinin yüzlerce velisi ile iletişimde olan, yüzlerce yazılı kağıdı okuyan, acaba doğru bir puan mı verdim diye o kağıtları defalarca tekrar okuyan, bugün Ayşe'ye ya da Mehmet'e soğuk mu davrandım, bir davranışıma üzüldü mü acaba diye gece uykuları kaçan, tüm derslerine hazırlanarak girmek zorunda olan, gece yarılarına kadar bir sonraki günün dersine çalışan, daha iyi nasıl öğrenebilirler diye zihninin sınırlarını zorlayan, sürekli okuyup çalışan, kendini yenilemesi gereken, masa başında oturayım da paramı alıp mesai saatimi doldurup evime giderim diyemeyen, kalabalık sınıfları yönetmeye çalışan, hafta sonu hafta içi demeden kurslara, eğitimlere, seminerlere katılıp kendini yetiştirmeye çalışan, beş dakikalık ders arasında oturayım da dinleneyim demek yerine yanına gelen, sarılan ya da ağlayan öğrencisine çare bulmaya çalışan insanlar öğretmenler. 

Öğretmenler yazın yattıkları yerden maaş almıyorlar. Yazın üç ay da tatil yapmıyorlar. Her gün yüzlerce çocuğa hitap ediyorlar; sabahtan akşama kadar oturacak vakitleri bile olmuyor, günde sekiz-dokuz saat derse giren öğretmenler var (ben de girdim bu ders saatlerine), her zaman aynı enerji, aynı gülümseme ile derse girmeye gayret ediyorlar. Annem yoğun bakımdayken yüzümde bir tebessüm ile çıkıyordum çocukların karşısına. 

Her meslek değerlidir, her mesleğin kendine göre zorlukları vardır. Öğretmenliği de yüceltmiyorum, esasen kutsal bir meslek olduğunu da düşünmüyorum. Diğerleri gibi bir meslek lakin kendi içinde gerçekten çok yıpratıcı ve çok zor bir meslek. İşin içinde çocuklarımız varken, artık bu ülkenin tüm öğretmenlerine gereken değeri vermesi gerekiyor. Eğitime verilen değerin bu kadar düşük olduğu bir ülkede yaşıyor olmaktan ne yazık ki hiç mutlu değilim, zaten işler çok zor, bir de herkesin bilgisi olmadığı halde eğitim konusunda bir fikrinin olması bizi değersizleştiriyor. Keşke daha fazla okusak, yalnızca alanında uzman olduğumuz konularda kesin fikirler beyan etsek ve işi ehillerine bıraksak. Ah, keşke. 

4 yorum:

Profösör dedi ki...

Yerden göğe kadar haklısınız. Öğretmenler gereken değeri bulmuyor. En başta Milli Eğitim bir tutum değişikliği yapmalı ve öğretmenlerin gereken haklarını korumalı ve onlara gereken desteği vermelidir.

Beyaz Çiklet dedi ki...

Profösör ;)

Ne yazık durumlar hiç de iç açıcı değil. Umuyorum artık bir şeyler değişir.

Hayat_Erkeği dedi ki...

ne güzel yazan birileri varmış :)

Beyaz Çiklet dedi ki...

Hayat_Erkeği ;)

Teşekkür ederim :)