5 Nisan 2018 Perşembe

Bilinmeyen Kişi

Bir konukevi, bir buket çiçek ellerinde. Henüz martı kuşları sabahı etmemiş, dizboyuna uzanan papatyaların renkleri sarıdan iyice. Beyaz danteller, gergeflerde kadın elleri, bir de şamdan ortalık yerde usul usul. Şöminenin başında geçirilen bir gece, üç adet şarap kadehi en irilerinden, akıl karı mevzular ve şöbiyet yiyen insanlar salon salamanje. 

Köşesine çekilmiş, bir sessizliğin içinde, mazbut hali biraz can yakıcı. Hoyratça bakıyor kimi zaman, kapıdan girip çıkanları gözetliyor. Kocaman bir duvar saati, yan odadan gelen bir kedi sesi. Kahverengi ayakkabılarının altında cilalı yer döşemesi, ağız kıvrımlarının orta yerinde zamansız kırışıklıklar. 

Dünyaya kucak açtığı günden beri kapalı bir kutu, elleri havada. Kıssadan hisse hikayeler, banka hesapları, giderek büyüyen bir karın ve endişe. En çok kaygı ile endişe arasında gidip geliyor. Birbirine bu kadar yakın aynı zamanda birbirine bu kadar uzak zincir sözcükler. Yıkım, yapım ve bina işlerine olan uzaklığı, evinin boyası gelmiş. 

Zaman verseler bir valizlik eşyası var, elinde rus metinleri, karlı coğrafyalardan gelen bir dinginlik hali. Son bir bilet, gece yarısı ve tarihi geçmiş gazeteler. Bakacak tren camından, gar insanlarının derin hüznü, solukbenizli fareler yol ağzında. Elleri gül kokulu, mis gibi lavantadan ceketi, sonradan gelen hiç sesleri. Güler o zaman, gülmez de tebessüm eder. Halinde taze bir delikanlı, baylar bayanlar resmi geçitte, hanım evladı bir süveter gömleğinin üzerinde. Ki böyle kan oturmuş yüzüne, nar çiçeklerinden hallice. Gidiyor öteye, yuvasında gözleri misket misket, suratında yenisinden bir hikaye.

Hiç yorum yok: