6 Aralık 2016 Salı

Hasan Ali Toptaş: Heba

"Hasılıkelam, çerden çöpten de olsa insan bir baba yaratıyor Ziya Bey, başka türlü var edemiyor kendini; koku kırıntılarını tutup, ölgün gölgeleri ve titreşimleri tutup, ya da boşlukları bile tutup işte böyle bir babaya dönüştürüyor benim gibi. Hiç kuşkusuz insan başka yollarla da var edebilir kendini, diyelim uzun bir öpüşmenin derinliklerinde kaybolarak, bir bakışın ateşinde yanarak, bir kitabın ruhundan doğarak, bir dokunuşla sarsılarak ya da şu an hatırlayamadığım daha akıllıca yahut daha aptalca birtakım şeyler yaparak da var edebilir. Çarçabuk doyan küçük karınlı ruha sahipse, bir köşeye oturup sadece çekirdek çitleyerek de var edebilir söz gelimi. Mayasına karışan vahşi gölgelerin arasında yaşıyorsa, birtakım şeyleri kırıp dökerek de var edebilir. Hatta bütün bunların ötesinde, bazı şeyleri yapmamakla da var edebilir ama babayla var olmak bu saydıklarımla kıyaslanamayacak kadar farklı bir şey bence. Farklı olmasının yanı sıra, çok eski bir şey aynı zamanda; belki kuşlar, belki bulutlar, belki taşlar kadar eski bir şey."

Hiç yorum yok: