19 Ocak 2013 Cumartesi

Çok Daha Dingin Bir Gün


Bu geceyi,daha doğrusu sabahı Kings Of Convenience isimli güzel gruba ikame ettim.'Dinginlik' demek doğru olur bence onlar için,ben de dinginim hali hazırda.

Yemeğe misafirimiz vardı bugün,komşumuz.Arada kitap alıyor benden okumak için,düzene ve atamalara dair konuşuyoruz onunla.Yanında çok güzel bir bezelye yemeği ile gelmiş,patatesli.Bizde de ıspanaklı yumurta,bulgur pilavı ve brokoli salatası vardı.Oturduk yedik.İki kişilik mini masamızda bir üçüncü kişi,dünya ve yaşam sohbetleri.
Ardından ağza atılan kocaman bir acı biber..Acı biberlerin tabağın ve suyun içindeki tombul duruşları çok asil gelir bana.Bazen uzun uzadıya onları seyrederim.Misal bugün pencerenin önünde ufak bir kasenin içindeydiler,izledim onları.

Kar'da her şey yoğun ilerliyor,anlatım tekniğini anlamakta güçlük çeksem de beni içine çekiyor,dediğim gibi beğendim.Zor beğenmem zaten,her şeyi yerim.Düşünüyorum da hakikaten yemediğim bir yiyecek yok.Elime ne geçerse de okurum,okumadığım şey de yok.O zaman okumayı yemek yemeğe benzetebilirim,benzettim.

Bugünkü ders çalışma programıma da harfiyen uyup bu vakte kadar masamın başında çalışarak oturduğuma göre,yarınki kahvaltıda yiyeceğim haşlanmış yumurtayı düşleyebilirim sanırım.

Ha bu arada,Rowling'in üzerine de kahve döktüm.Yapış yapışlar.Ama tatlı oldular,her zaman kitap sayfalarına damlayan çay ve kahve lekelerini sevmişimdir.Vücudumuzdaki lekeler gibi,bizdenler.

Son olarak bu yazıyı pek beğenmedim.Niye yazma gereği duydum onu da bilmiyorum fakat resimdeki elma güzel.

Hiç yorum yok: