28 Ağustos 2011 Pazar

Kendimi Bulmaya Başlamak Adına


Bahçemizden yazıyorum bu sefer,boyumu aşan sarı ve kırmızı renkli mısır çiçeklerinin arasından bi yerlerden.Adet edindim kendime,gündüzleri birkaç film seçiyorum ve saat on iki gibi yiyecek bi şeyler alıyorum ve bahçeye çıkıyorum,bazen sesli izliyorum bazen de kulaklıklarımı takıyorum dışarıya gürültü vermemek adına.

Kişisel gelişim kitapları şu hayatta en nefret ettiğim kitap türleri arasında yer alırdı şimdiye kadar.Aslında Sosyal Psikoloji gördükten sonra bu istemli huyumdan vazgeçmeye başladım diyebilirim,son bir ki haftadır kişisel gelişim kitapları okuyorum.Bunu da şuna bağlıyorum,büyüyorum ve bazen üstesinden gelemeyeceğim problemlerle karşılaşıyorum.

Okuduğum ve aşmak istediğim konu sanırım hayatımda sürekli olarak karşılaştırmalar yapmak ve sosyal medya araçlarını ' gereksiz ve fazla ' kullanmak.Ben bi bireyim ve diğerlerinden farklı olmalıyım,yani nasıl hissediyorsam öyle olmalıyım.Sürekli olarak diğer insanların uğraşlarının ya da yaşantılarının içine girip kıyaslama yapmak ve her seferinde kendimi haksız çıkarıp mutsuzluğa giden en ücra yolu seçmek sanırım bana umutsuzluktan başka bi şey getirmiyor.

Artık sanmayacağım.Çünkü yazılarımda bile ne kadar çok kullanıyorum " sanırım " lafını.En iyisi ve en boylusu enine boyuna kendim olmak.Sanmak - kendi içimde yaptığım bi çıkarıma göre - kendine güvensizliği getiriyor beraberinde.Sanmak ve güven kelimeleri bence bi ilişkiye başlasalar geçinemez hemen ayrılırlardı.Her neyse,diyor ki yazar " Savaşlarınızı iyi seçin " ya da buna benzer bi şeydi.

Hiç yorum yok: