23 Temmuz 2017 Pazar

1000. Yazı!

Blogu açıp şöyle sol tarafa bir bakayım dedim, evet 1000. yazıyı da devirmişim burada. 10. yıla girmeme de az kaldı sayılır. Bu yazıların büyük bir kısmını lise yıllarımda kaleme almıştım. O zaman sevinçler ve heyecanlar daha farklıydı tabi, çocukça. Onun da kendine has bir masumiyeti var, yadsıyamam.

Geriye dönüp baktığımda epey saçmalamışım burada. Olsun diyorum, bir hatıra defteri gibi. Geçmiş 10 yıl boyunca yaşadıklarım ve yazdıklarım beni güldürüyor çoğu zaman. Şimdi olsa asla yapmayacağım ve yaşamayacağım şeyler. Deneyim işte! 

Arada epey aklı başında yazılar da yazmışım, yalan değil. O hallerden bugüne çok zaman geçti elbet. Pek çok hayat dersi aldık, tokatlandık. Bunlar da gerekliymiş dedik, yolumuza devam ettik. Yürümeye bazen de koşmaya devam.

O zamanlar sorsanız burada 10. yıla koşacağım aklıma gelmezdi. İleride beni nelerin beklediği hakkında da en ufak bir fikrim olmazdı. Vay be çiklet, zaman ne çabuk geçiyor. 

Son üç dört yıldır daha aklı başında yazılar kaleme alıyorum. Kültür, sanat, arada kendi hayatımdan küçük notlar... Olgunlaştıkça, insanın hayatından belirsizlikler yavaş yavaş yok oluyor. Tabi bununla birlikte heyecanda da eksilme oluyor sanırım. Ama daha bir dingin, pek çok şeyi aşmış hissediyorsunuz kendinizi. Her şeyin bir yaşı varmış hakikaten, zamanı. 

Diyelim ki hayırlı uğurlu olsun, daha nice yazılar olsun birlikte. Ha bir de, okuyan, kendinde bir şeyler bulan yüreklerinize sağlık. İyi ki varsınız. 

Hiç yorum yok: