13 Eylül 2010 Pazartesi

Herkes Kendi Hayal Dünyasına Çünkü Yaşanacak Yer Kalmadı Artık Bu Dünyada


Kızma bana
Tabelamın yönü çok karışık
Cennet mi cehennem mi daha karar veremedim
On sekiz yaş bunalımı olsa gerek
Yüzümdeki edepsiz ifade mi
Boşver ona ne gerek
Kazık yedik,tırnak boyadık
İnsan olmaya çalıştık
Donunu mu çaldırlar
İçindeki duruyorsa sorun yok
Ama namusunu çaldılarsa
Kıçın açıkta kaldıysa ya
Kocaman bi salon

Koca memeli karılar,şeyini kaşıyan erkekler
Bi düğün var burada
Ama çok yazık
Damadın gelini bi o..spu

Ben sıkıldım gerçekten bu ahlaksızlıktan.Kimin eli kimin şeyinde belli değil.Masumca yaşayan aileler kaldı mı gerçekten?Ben onlarla tanışmak istiyorum.Ama lütfen genç olmasınlar,yaşını başını almış insanların hayatlarını dinlemek istiyorum saatlerce.Yok vazgeçtim.Ben onların muzurluklarını dinlemek istiyorum.Kaçamaklarını,eşlerini nasıl aldattıklarını.Alevlerle,Okşanlarla nasıl düşüp kalktıklarını.Necdetleri,Vahitleri nasıl süzüp durduklarını.Kıçlarını açmadan nasıl yaşayabildiklerini,nasıl para kazanabildiklerini.Ve bunları yazmak istiyorum.Aslında böyle bi tez hazırlasam ne güzel olur.

Geçen gün "Küçük Sırlar" adlı tv dizisini izliyordum.Çet var ya orda,Sucum ile içeri giriyorlar,Su Çet'e ne yemek istediğini sorduğunda Çet hiç utanmadan,sıkılmadan:Sosis,patetes kızartması ve küçük küçük üçgen börek istediğini söylüyor.Bunu ben söylemedim walla o söyledi.Üçgen börekle koca sosisler pek yakıştı bence de birbirine.Anlamadığım konu ise şu.Bence ne üçgenler ne de sosisler.Onlar olmadan insanlar bi hiçler.Oysa daha önemli temiz gülücükler.Kirsiz yüzler,makyajsız rüküşler.

Benim için yaşam tiyatoro oyunları ve müzikle dolu bi yer.İçinde garip kostümlü,külotlu adamlar ve kadınlar var.Kaytan bıyıklı.Muzip bi baloda dans edip birbirlerini süzüyorlar.Kırmızı gömlek çok yakışmış şu uzakta duran adama.Hele şu ki karşımdaki hanımın jartiyeri iş gıdıklayıcı.Yiyesi geliyor insanın.Kızgın değilim.Beyaz boyalar içinde mutluyum.Burada yalan yok,yalancılar yok.Neden gerçek dünyada bi garip gibi yaşayacağıma kendi dünyamda insan gibi yaşamayayım.Buna karışmaya kimsenin hakkı yok.Tıpkı bugün çarşıdan eve dönerken bana uzunca bakan kadına öküz dediğim gibi,alık olmaya meyilli olmaya ne hacet.

Paniğe gerek yok.Kadınlar ve çocuklar önden.Herkes kendi hayal dünyasına.Çünkü yaşanacak yer kalmadı artık bu dünyada.Seni panterella.


Bu yazı yazılırken dinlenilen şarkılar.Mimar Panic At The Disco!

-But It's Better If You Do
-Nine In The Afternoon
-I Write Sins Not Tragedies

Siz müzik devlerisiniz.Yaşasın punk,tiyatoralı punk.

3 yorum:

glaskas dedi ki...

can görmeyeli çok değiştiğini belirtip, kendime hayıflandım. ben mi değişmiyorum lan! neyse..

yazını okurken yeniden mutlu oldum ve bana zevk verdi, uzun zaman sonra bir arkadaşı görmüş de araya giren onca zaman olmamış gibi, ne kadar güzel.

kadına öküz demeneyse bittim, istediğim can işte bu! :))

sufi dedi ki...

Bunca sözden sonra; Neden kadınlar ve çocuklar önden? sırası gelen geçsin değil mi? Ayrıcalıklara herne olursa olsun "hayır" olmalıydı yazının son cümlesi.Sevgilerimle.

Beyaz Çiklet dedi ki...

Glaskas ;)

Aslında değiştim mi bilmem,ben bunu kendi içimde olgunlaşma olarak tanımlıyorum iki sene sonra da çürüyüp dalımdan düşücem sanki,yok daha neler.Ama değişim iyi be. Yazılarımda çok iyi uydurabiliyorum da gerçek hayatta sanırım bu kadar haylaz değilim =)

(Ayrıca bi yazı dizisine başladın ya meraktayım lütfen devamını yaz bir an önce)

Sufi ;)

Aslında bu bi ayrıcalık değil Sufi;yani ben kadınların ve çocukların daha masum olduklarını düşünüyorum.Aklı başka yerlerinde olan insanlar genelde erkekler.Bence pek ayrımcılık gibi durmuyor.Ama sırası gelen de geçebilir yani sorun değil =)