21 Eylül 2017 Perşembe

Eski Ev

Memleketteki komşularımızından birinin kızı vardı. Naz kız. Minik arkadaşım derdim ona. Her sabah kahvaltısını yapar yapmaz bizim kapının önüne gelir "sarışınnn teyzeeee, abiii" diye bağırırdı. Annem hastalanınca bir çıktık evden, üç senedir gidemedik. Sonrasında annem İstanbul'a yanıma taşındı zaten.

Birkaç gün önce annemi memlekete götürdüm. Ben kalamadım, akşam treni ile geri döndüm. Hem evi ziyaret etmek istedi annem hem de eşini dostunu görmek. Evi temizleyip düzenlemişler. Eşyaların üzerlerini örtmüşler. 

Dün telefonum çaldı, arayan annemdi. "Oğlum Naz seninle konuşmak istiyor" dedi. Naz ile sanki hiç ayrılmamışız gibi konuştuk. Altıncı sınıfa başlamış, kocaman olmuş. Hayvanları çok severdi küçükken, sokakta bulduğu kedi köpek hepsini eve getirip saklar beslerdi. Annesi ve babannesini çılgına çevirirdi. Hem yaramaz hem de çok akıllı bir kızdı. Bir aralık bana telefonda dedi ki, "abi, evinizin kokusu bile değişmemiş, sarışın teyzem de hala sarışın."

Çok duygulandım. İnsanın çocukluğunun geçtiği yer ile bağını koparması mümkün değil sanırım. Gündelik ilişkilerimizi, sosyal hayatımızı ve insanlarla olan her münasebetimizi çocukluk anıları oluşturuyor. Uzun uzun sohbet ettik telefonda.

Komşular annemi ziyaret gelmiş. Kahvaltı hazırlamışlar birlikte. Herkes bir işin ucundan tutmuş. Ne yazık ki İstanbul'da bu değerlere sahip değiliz. Gerçek hislerimiz büyük şehirlerin kaosu içinde silinip gidiyor. Sinirli, zamanla yarışan, merhamet duygusunu kaybetmiş insanlara dönüşüyoruz birer birer. Kendini koruyanlar yok mu peki? Elbet var, onlara da rastlamak epey zor. Bir yerlerde olduklarını bilmek bile ufak da olsa umut veriyor bazı bazı bana. Sürgit yaşıyoruz işte. 

Yazıya bir şarkı ile veda edip gideyim. Aşkın Nur Yengi'nin seslendirdiği "Baba Evi" adlı şarkı bu yazıya en çok yaraşan şarkı olacak sanırım. Ne güzel diziydi öyle değil mi? Artık ne böyle diziler ne de böyle hikayeler kaldı. Benimki bir baba evi değil, anne evi. Olsun varsın, onu da baba bellemişim zaten bu vakte kadar. Sağlıcakla. 

Hiç yorum yok: