20 Temmuz 2021 Salı

Suskun

Sana bir hikaye anlatmak, sonra da sessizce uzaklaşıp gitmek istiyorum. Hikayemin başlangıcı ile sonu arasında geçecek olan zamanı kestirmem zor, hiçbir konuda garanti veremediğim gibi, bu konuda da garanti veremiyorum. Hayatın süreğen akışı içerisinde herhangi bir konuda garanti verebilmek imkansız, fakat insanların hemen hepsi bunu talep ediyor, bu konuda da beni anlayışla karşılayacağını düşünüyorum. 

Düzenin içinde bocalayan bir adamın hikayesi bu, zaman zaman ben zaman zaman da benden bir parça. Var olmaya çalışan fakat bir türlü yaralarını saramayan bir ben, sürekli kararsız, daimi bir sancı içinde. Hakikate erişmek ile hayal içinde yaşamak arasında var olan o ince sınır çizgisinde yalpalayan, adımlarından taşan bir ben. 

Her şeyi bilmek ile hiçbir şey bilmemek arasında bir fark yok kanımca, sondan başa doğru gitmek ile baştan sona yol almak arasında bir fark olmadığı gibi. İnceden esen, ardından üşüten ve düşündüren bir esintide, yokuşlu bir sokağın kaldırım merdivenlerinden usul usul çıkarken çöken o ağır havanın içinden gelen bir his, varım ve buradayım! Bilinç, üzerinde usul usul yürünen bir halının tüyleri kadar ince ve kirli. Görünenin ardından baktığımda, görmemeyi tercih ediyorum. Çünkü gören gözün sırrı beni korkutuyor, bakan gözün cehaleti kadar. Bir adım, sonra bir adım daha ileri giden insanları gıpta ile seyrediyorum, çünkü hayata yalnızca seyretmek için geldiğimi düşünüyorum. 

Mazlumun hali mücbire güç verirmiş, sakinin hali de serkeşe. Bir kapının ardına, suskunluğuma, içime ve eski bir sundurmaya saklandığım için özür dilerim. İçimde keşfettiğimi, var ettiğimi kelimelere dökmem mümkün değil. Suskunun dilinden korkmak yerine, sesin şiddetinden korkmalı kanımca insanlar. Bu dil ki, anlatmak istersin ama müsaade etmez, varmak istersin yarım bırakır, tam da zamanı dersin bir anda sona erdirir. Her birimizin hikayesi gibi, benim de hikayem son bulacak elbet. Hikayem bitmeden; dile dökemediklerimle de hatırla isterim beni. Belki hatırlanacak kadar değer biçemedim dünyaya, belki de var etmem gerekenlerin ortasında tıkandım, soluksuz kaldım. İlle de konuşmak gerekmez ya, mazlumun halinden say beni de, çünkü ben de bir şekilde varım ve var olan suskunların seslerinden bir parçayım.  

3 yorum:

Kim Bilir dedi ki...

"İçimde keşfettiğimi, var ettiğimi kelimelere dökmem mümkün değil." Bunu çok merak ettim. Gerçekten bak :))

Beyaz Çiklet dedi ki...

Kim Bilir,

Sadece hissettiğim, hislerimde var ettiğim, onunla var olduğum, onunla yok olduğum benden bir parça diyeyim :)

Mahmut Şenkul dedi ki...

Yokum ben…