14 Eylül 2011 Çarşamba

İnsan'lık Halleri


Bir Yeditepe hikayesidir bizimkisi,etrafı dağlarla çevirili ve gücü bedeninden akan.Zorlu zamanların en hain atışlarıyla hayatın kurşunlarını yemiş,gam yüklenmiş bir belin fıtığıdır yaşamamızdan arta kalan.Ne mümkündür ki insanların zorluk içindeyken kendilerini mutlu hissetmesi.Çerçeveye sürülen bir yağlı boya kadar akıcıdır hayat,ömrü kısadır etrafa damlatırsınız boyarken ve o lekeler çıkmaz bir daha.

Dedemle ananemi özlerim hep.Hiç tanımadığı insanları özlemek ayrı bir kederdir,bir gün öleceğini bile bile yaşama yürümek gibi.Arka mahallelerin birinde pek çok hayat yaşar insanlar.Kuytu sokakların fakir insanları.Benim insanlarım,günlük yaşamın gailesine düşmüş üzüntüsünü şalvarına gizleyen teyzeler,paçasına kadar akan kumaş pantolonu ve afilli gömleği ile elinde tütün tüttürüp dolaşan amcalar,abiler.

Oysa biz eskiden yoksulduk,birbirimizin derdini dinlerdik hoş tutardık sevdiklerimizin kalbini.Biz eskiden iyinin yanındaydık,sırtımıza çuval yükler hamallık yapar,gücü yetmezlerin derdine koşar sonra yüzümüzdeki gülümseyişi hiç yalnız bırakmazdık.
İslendik zamanla,sabaha kadar yağmurlarla yıkandık ve küflendik.

Facebook kullanıyorum,bakıyorum insanların fotoğraflarına gezdikleri yerlere,giydikleri kıyafetlere ve kullandıkları kaliteli eşyalara.Bu kadar mutlu musunuz gerçekten,bu kadar mı çabuk eskidi eski sizin için ? Kalbiniz kırık,kaleminiz bitik mührünüzü artık açan yok.Tek yol ise,hafiften bir gülümseyişin ardında insanlara gösteriş yapmak.


Oysa arka mahallelerde yaşayan insanlar kibirlerini azad etmişler,mutlulukla uçmaktalar.Ben de bir arka mahalle çocuğuyum ve bizim buralardakiler gibi benim de kanatlarım var,her gece semaya uçuyorum.


Hiç yorum yok: