22 Aralık 2024 Pazar

Yıl Bitmeden Birkaç Kelam

Son yazımın üzerinden epey zaman geçmiş, bugün bir anda aklıma geldi. Biraz not düşmek istedim buraya. İyi olduğum, iyileştiğim bir dönemdeyim. Hayatımda, uzun süredir yeniden hayata karıştığım bir dönemde olduğum için, sanırım buraya yazmak pek aklıma gelmiyor. Masamın üzerinde duran mumu yaktım demin, başlayabilirim anlatmaya. 

Yakın zamanda 33. yaşıma girdim. Yakın arkadaşlarım benim için sürpriz bir doğum günü planlamış. Hayatımda ilk kez böyle bir doğum günü yaşadım. Epey de mutlu oldum esasen. Çok güzel bir yerde, hep birlikte toplanıp kutlama yaptık. 

Bir başka gelişme ise ehliyet almam ile birlikte yaşandı. Hayatım boyunca ehliyet alıp araba kullanacağımı düşünmezdim fakat böyle bir işe giriştim. Yazılı sınavı ve direksiyon sınavını da ilk seferde geçince kendime bir araba aldım. Nasıl bu kadar hızlı oldu ben de bilmiyorum ama, sanırım iyi de oldu. Yaklaşık bir aydır araba kullanıyorum, her gün işe servis yerine araba ile gidip gelmeye başladım. Yavaş yavaş şehir içi trafiğine de çıkmaya başladım. En çok annem için iyi oldu, bana kalsa yine ehliyet falan almazdım. Yıllardır İstanbul'da yaşadığım için her yere toplu taşıma ile gitmeye alışkınım. Annem ise artık toplu taşıma kullanmaktan yorulur hale gelmişti. Şimdi o da rahatladı. Civar yerlere birlikte gitmeye başladık, sosyal açıdan ona da çok iyi oldu.

Okuduğum kitaplar ile ilgili bir podcast kanalı açtım. Hatta öyle bir daldım ki bu işin içine, on üç bölüm yayımladım bile. Okuduğum her bir kitap ile ilgili düşüncelerimi ve duygularımı öncelikle yazıya döküyorum. Ardından da onları seslendirip yayımlıyorum. Bana gerçekten çok iyi geldi, özellikle kitaplara dair bir şeyler üretme hissini seviyorum. Blog yani burası benim mabedim olduğu için podcastimin adını kendime saklama taraftarıyım. Belki bir gün burada daha detaylı bahsederim. 

İşime devam ediyorum. Aynı okulda, altıncı yılımdayım. Bir yandan da bölüm başkanlığı görevim devam ediyor ama ona da alıştım. Geçen hafta okul projesi ile Kars'a gittik. Benim ikinci gidişim oldu bu. Karlarla kaplı bir köyde çok güzel vakit geçirdim. Bana epey iyi geldiğini söyleyebilirim. 

Şu an için tek sorunum antidepresan nedeni ile aldığım kilolar. Hoş, uzun boylu olduğum için kimse aldığım kiloları fark etmiyor. Tedaviye başlamadan önce gerçekten çok zayıfmışım ve bunu görebilecek ruh halinde değilmişim. Zira 62 kilo kadardım hatta bir dönem 59 kiloya kadar inmiştim. Şimdi seksene tırmanmış durumdayım. Sanırım burada durmam gerekiyor. Şu anki halimden memnunum esasen, boyumla doğru orantılı bir kiloya kavuştum. Ama yine de dikkat etsem iyi olacak. Dolabımı baştan aşağı değiştirmek durumunda kaldım. Bir değişiklik daha yapmak istemiyorum. 

Geçen gün, hayatımda ilk kez bir çam ağacı alıp süsledim. Yeni yıl için minik bir hazırlık yapmak istedim. 2025'te halimiz nice olur bilemiyorum. Bu bilinmezlik içinde olsa dahi, hepimiz için güzel bir yıl diliyorum. Ellerimiz uzaya değsin, sağlıcakla kalın.  

30 Ağustos 2024 Cuma

Antidepresanda 10. Ay - Hayatımdaki Değişiklikler II

İstanbul'da hava uzun süredir bu kadar serin olmamıştı. Balkonda otururken ve uykuya direnirken aklıma geldi, uzun süredir yazmamışım. Sanıyorum beş ay kadar olmuş. Hazır aklıma gelmişken biraz yazmak istedim. En son antidepresan tedavimden bahsetmiştim. Yaşadıklarımı uzun uzadıya anlatmıştım, şu an çok iyi durumdayım. Antidepresanı bir mucize olarak görmüyorum ama hayatımda pozitif bir etkisinin olduğunu da yadsıyamam. Belirtilerime çok iyi geldi, sanki yirmili yaşlarımın başına dönmüş gibi hissediyorum. Peki bu beş ayda neler oldu, neler yaşadım? 

Vücudumdaki belirtiler azalmaya başladıkça ben de iyileşmeye başladım. Kendimi daha iyi hissetmeye başladıkça yaptığım ilk şey evi dekore etmek oldu. Bitki bilimine merak saldım ve aylarımı bitki satış mağazalarında geçirdim. Ardından edebiyata ve okumalarıma geri döndüm. Bir roman taslağı yazmaya başladım. Bir de kendime kültür, sanat üzerine bir podcast kanalı açtım. Arkadaşlarım ile ilişkilerimi iyileştirdim ve kendimi eve kapatmak yerine dışarı atmaya başladım. Yıllardır ruh halim nedeni ile kendime yeterli özeni göstermediğim için gardrobumu yenilemeye başladım. El işlerine olan merakım ile birlikte okulda bir el işi kulübü açtım. Ev için de pek çok el işi çalışması yaptım. Yaz tatiline girmemiz ile birlikte bir arkadaşım aracılığı ile bir öğrenciye özel ders vermeye başladım. Daha önce hiç böyle bir deneyimim olmamıştı fakat yeni bir kapı açtı bu durum bana. 

Yazın annem ve kuzenim ile birlikte Sığacık'ta güzel bir tatil yaptık, bol bol dinlendim ve tadını çıkardım. İki hafta önce de yeni eğitim-öğretim dönemi için çalışmaya başladık, yakında okullar açılacak. 

Ve son olarak ehliyet almaya karar verdim. Bir kursa yazıldım. Yakında ehliyet sınavına gireceğim. Ehliyetimi aldığım gibi de kendime bir araba alacağım. Ekonomik kriz nedeni yıllardır yaptığım birikim bir ev almaya yetmiyor fakat bir araba almaya yetiyor. Bu nedenle bir ev alma fikrinden vazgeçtim ve araba almaya karar verdim. Bu yaşıma kadar arabalara hiç ilgim olmadı. İstanbul'da pek çok yere artık metro ile ulaşabiliyoruz. Bu nedenle ihtiyaç da duymadım. Ama artık bir yerden bir yere giderken ihtiyaç duyuyorum, en çok da annem ihtiyaç duyuyor. Artık onun yaşamını daha konforlu hale getirmek istiyorum. Umarım sınavları ilk seferde geçer ve bir an evvel bir araba alabilirim. 

Hayatıma dair pek çok olumlu gelişme oldu, kaygılarımın azalması ile birlikte yaşamın da tadını çıkarmaya başladım sanki. Beyaz çiklet balkonunda yeniden rengarenk çiçekler yetiştirmeye başladı, çiçeklere baktıkça kendisi de renklendi, dallanıp budaklandı...

17 Mart 2024 Pazar

Antidepresanda 5. Ay - Hayatımdaki Değişiklikler

Panik bozukluk ve yaygın anksiyete bozukluğu tanılarını aldıktan sonra başlamak durumunda kaldığım antidepresan tedavimde 5. ayıma girdim. 6. ayımda doktorum ile yeniden bir değerlendirme yapacağız. Peki hayatımda neler değişti? 

Öncelikle yoğun fiziksel belirtilerimin neredeyse geçtiğini söylemem gerekir. Çok rahatladım. Başımın iki yanında hiç geçmeyen sıkıştırma hissi, ellerim, ayaklarım ve yüzümdeki uyuşmalar, titremeler, parmaklarımdaki istemsiz kas hareketleri, hepsi neredeyse tamamen geçti. Kendimi yoğun bir kaygı içinde hissetmiyorum. Diş sıktığımı keşfettiğimden beri buna da gün içinde dikkat etmeye çalışıyorum. İlginçtir ki gün içinde fark etmeden ellerimi yumruk şeklinde sıkıyorum. Bunun da önüne geçmeye başladım. 

Bir nekahet döneminde gibiyim aslında. Biraz unutkanlık durumu yaşasam da bunu önemsemiyorum, bazen her şeyin sebebinin yüreğimden ve zihnimden bir türlü silemediğim hüzün, acı ve kırılganlık olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bazı şeyleri unutmak bana iyi geldi. İşimle ilgili herhangi bir sorun yok, yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyorum. 

Sene başında, okulda kanaviçe kulübü açtığımdan bahsetmiştim. Kanaviçeden masa örtüsü bile yaptım. Şimdi ise koltuk takımına yastıklar yapıyorum. Yakınımdaki herkesi de bu hobiye gark etmiş durumdayım, topluca kanaviçe işliyoruz. Bitki bilimi ve bakımı konusunda kendimi geliştirdim. Sanırım şu an ortalama 20 adet farklı bitkim var evde. Hepsine göz bebeğim gibi bakıyorum, her gün bir terapi gibi onlarla konuşuyor, ilgileniyor ve bazen de boş boş onları izliyorum. Fark ediyorum ki insanı ayakta tutan şeylerden biri birileri için bir şeyler yapmak ya da bir varlığa bakım vermek, onun büyümesini, güzelleşmesini izlemek. Sanıyorum ki insanlar bunun için çocuk dünyaya getiriyorlar. Benim bir çocuğum yok ama bir sürü bitkim var. 

Geçtiğimiz ay annem düşüp bileğini kırdı. Kurumsal bir mağazada düşmesi işimize yaradı çünkü muhteşem bir ilgi ve takip ile karşılaştık. Geçen hafta alçısı çıktı, eski hayatına geri döndü. Tabii ben de bu süre zarfında evin tüm işlerini üstlendim. Çok da iyi geldi, oturup dinlenecek vakit bile bulamadım. Okuldan gelir gelmez evin işleri, yemek, temizlik, çamaşır, ütü ve bulaşık derken günlerin nasıl geçtiğini anlamadım. 

Kendimdeki değişimlerden biri ise bütçeye zarar ama bana yarar bir durumun nüvesi oldu. Para biriktirme-harcama durumu. Çalışmaya başladığımdan beri -ki bu sene 11. çalışma yılım- hep para biriktirdim. İyi de birikim yaptım, yaparım. Fakat 2024 yılını hayatımda ilk kez kendim için para harcama yılı ilan ettim. İhtiyacım olan ve fiyatından dolayı geri durduğum her şeyi alıp kullanmaya başladım, evimizin dekorasyonu da çok güzel oldu. Kitaplığıma da yepyeni pek çok kitap eklendi. Onları birer birer okumak için gerçekten çok heyecan duyuyorum. 

Sanki birkaç yıl öncesine, birkaç yıl önceki bene geri döndüm. Hep ön yargılı yaklaşırdım fakat hayatımda ilk kez antidepresan kullandığım bu süreçte ön yargılı olmamam gerektiğini çok sert bir şekilde öğrenmiş oldum. Eğer böyle bir sürecin içindeyseniz ve doktorunuz önerdiyse kesinlikle antidepresan kullanmaktan çekinmeyin. Elbette ki gerekli terapiler ile bu süreci destekleyip kalıcı hale getirmek önemli. Henüz o kısma geçemedim, ama bu yılın planlarından biri de bu. Bu algımı da kırmayı başarıp psikoterapi almaya başlayacağım. 

Şimdilik bu kadar sanırım, umarım arayı kapamışımdır. Balkonumdaki çiçeklerin arasından selam eder, güzel günler dilerim.