18 Ekim 2016 Salı

Hasan Ali Toptaş: Kuşlar Yasına Gider

Bir baba ve oğul güzellemesi "Kuşlar Yasına Gider". Taşra, beyaz atlar, ecel atları, hayal ve gerçeklik ekseni, zaman mefhumunun gizemi, zamanın şaibeli duruşu ve dert dinlemezliği... Hasan Ali Toptaş'ı ifade edebileceğim tüm kelimeler bunlar değil elbet lakin aklıma ilk gelenler. Duruşu güzel, kalemi güzel bir ademoğlu. 

"Demek seni gözünün içine baka baka aldattı ha, dedi bana dönerek yeniden; bir şey söyleyeyim mi, sana da zaten aldatılmak yakışırdı oğlum. 

Bu sözleri duyunca duygulandım birden, ne diyeceğimi bilemeden, usulca yutkundum. İçimden kalkıp babama sarılmak geçti aslında ama yapamadım bunu, baktım sadece. O da bana baktı gözlerini hiç kırpmadan O an, birbirimize bakışlarımızla sarıldık sanki."


Bu çok vurucu bir o kadar da naif bir cümle değil mi? Aldatılmak kavramına bakış açısı, gazellere karışmış bir babanın oğlunun kalbine dokunması, tek bir sözle üstelik! Aldanmak! Güzel olan yalnızca aldanmak. Masumiyeti, insaniyeti korumak. 

Çok farklı bir yazar Hasan Ali Toptaş. Sade cümlelerinin, sözlerinin içinde kuyulara saklanmış manalar yatıyor. Kalemi ve kelamı son bulmasın. 

Hiç yorum yok: