23 Aralık 2013 Pazartesi

Anksiyete ve Kaygı



















Bir önceki yazımda hazır ölüm anksiyetesinden bahsetmişken bu yazımda da geçenlerde okuduğum bir kitabı ele almak istiyorum.Fransız yazar Andre Le Gall'ın kitabının ismi "Anksiyete ve Kaygı." Kitap Dost Yayınları Kültür Kitaplığından çıkmış,cep kitabı diyebileceğimiz boyutlarda ve fiyat olarak da gayet uygun.Türkçesi ise İsmail Yerguz'a ait.Esere bir kitap mağazasının psikoloji bölümünde rastladım.Kaygı düzeyimin yüksekliği konusunda birtakım sıkıntılar yaşadığım için kitabı alıp okuma gereği duydum.

Yazar,kitapta önce kavram ayrımından bahsediyor.Yani anksiyete ve kaygı kavramları arasındaki temel ayrıma değiniyor.Ardından anksiyete ve kaygıyı farklı dallara ayırıyor,tek tek onlardan da bahsediyor.Mesela öğretmenler için fayadalı olabilecek bölümler de var kitabın içinde.Onlardan biri de okul kaygısı.Kişisel olarak da kendi kaygılarınız hakkında temel teşkil edebilecek bilgileri öğrenebileceğiniz bir kitap.Bazı yerlerinde literatürel bir dil kullanılsa da genel olarak herkesin okuyup anlayabileceği,anksiyete ve kaygıya dair bilgi sahibi olabileceği bir eser.

Dost Yayınları Kültür Kitaplığında pek çok alanda bilgi sahibi olabileceğiniz minik minik kitaplar var.Alıp okumakta fayda olduğunu düşünüyorum.İnternet ortamında güvenirliği olmayan,zihin bulanıklığına sebep pek çok bilgiyi harmanlamak yerine;böylesi kitapları okumak çok daha faydalı olur diye düşünüyorum.

22 Aralık 2013 Pazar

Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek



















Bir süre ara vermiştim,tekrar devam ediyorum Yalom okumaya.Bu seferki kitap "Güneşe Bakmak,Ölümle Yüzleşmek." Kitabın çevirisi ise Zeliha İyidoğan Babayiğit'e ait.Kabalcı Yayınlarından çıkan bu kitabında Yalom,ölüm anksiyetesine yoğunlaşıyor.Belki de hemen hemen hepimizin yaşadığı,kimimizin de farkına varmayıp derinlerinde sakladığı ölüm korkusunu anlatıyor.Hem kendi deneyimlerinden hem de hastaları ile görüşmelerinden yola çıkan yazar,pek çok örnek terapi getiriyor önümüze.

Yalom okurken çoğu zaman kendimi onun odasında ya da bir terapi seansında gibi hissediyorum.Elimde bir kalem sürekli yazıp çizip duruyorum.

Bildiğimiz gibi Yalom felsefeden ilham alan,felsefecileri derinlemesine incelemiş varoluşçu bir terapist.Kitapta ise en fazla değer verdiği filozofun Epikouros olduğuna tanık oluyoruz.
Mesela Epikouros'un;Ruhun Ölümlülüğü,Ölümün Nihai Hiçliği ve Simetri İddiası ile ilgili söyledikleri bir hayli etkileyici.

Ölüm korkusu ile ilgili okumamız gereken kitapları ve filmleri de tavsiye etmeden geçmemiş yazar.Kendisine fazlası ile sempati duymaktayım ve alıp okumanızı tavsiye ederim.Bir de kendinize Kabalcı Kart edinin bence,kitapevlerinden indirim kartları edinmenin de ayrı bir güzelliği var çünkü.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Rüzgarım Ol

Yaşam bana ağır geliyor.Elim kolum tutmuyor.Omuzlarımın ve kalbimin üzerinde adsız,soyu sopu belli olmayan bir şey var.Yaşayabilmeye dair varlıklı,heybetli bir amaç edinmeye çabalıyorum ama başarılı olamıyorum.Boşluğu adımlar gibiyim.Boşluğu dolduramayacağımı bildiğim boş adımlarla.Neşem günden güne batıyor,yüreğim biraz daha dağılıyor.

Toparlanmak için ne yapmam gerek bilmiyorum.Hayatı anlamlı kılmaya çalışıyorum ama başaramıyorum.Tüm o hırsı,mücadeleyi,gücü,soğukluğu istemiyorum,hayatımda bunlara yer vermek istemiyorum.

İnsanın sürekli kalbinde bir ağrı ile yaşaması,mücedelesi etmesi ne de ağır bir şey.
Bir Erdal Güney şarkısı gibi içim.

Nefesin vurmazsa yüzüme,

Senden bana gelen ölüm..

12 Aralık 2013 Perşembe

Nükleer Başlıklı Kız

Nükleer Başlıklı Kız uzun süredir takip ettiğim bir grup.İlk ablümleri 1'i gerçekten çok beğeniyorum.FHŞ,Kaç Kere,Zor,İki,Maske,Eğer İstersen gibi sağlam şarkıları var.
Bu aralar ikinci albümleri "Gönüllü Köle" çıktı.Çıkış parçaları ise Tuna Velibaşoğlu ile birlikte seslendirdikleri "Ağlayan Kalbim." Şarkı başarılı olmuş,insanı bir anda alıp götürebiliyor.Özellikle solist Billur Yapıcı'nın ses rengi çok başka çok masum geliyor bana.Lakin ilk albümdeki şarkıları düşündüğümde Ağlayan Kalbim'i biraz eksik buldum ben.Sanırım eksik olan tarafı Nükleer Başlıklı Kız'ın müziğine özgü sert tonların bu şarkıda bulunmaması.

Klibi ise beğendiğimi söyleyebilirim.Sadece beni şaşırtan kısmı Billur Yapıcı'nın saç rengi oldu.İlk albümdekinden çok farklı bir tarza bürünmüş.Sanki eski saçları ve rengi daha güzeldi.Lakin değişimin de gerekli olduğunun altını çizmek lazım.

Nihayetinde bu albüm alınıp dinlenmeli,diğer şarkıların da tadına bakılmalı.Nükleer Başlıklı kız sağlam müzik yapan bir grup.Hakkını vermek gerekir.

8 Aralık 2013 Pazar

Metis Ajanda 2014



Efendim Metis Ajandayı bilir misiniz ? Bence ülkemizdeki en güzel ajandayı çıkaran yayınevidir Metis.Bu senenin teması direniş olmuş,kenarları gökkuşağı renkleri ile süslü enfes bir ajanda yapmışlar.İçerisinde Gezi Direnişinde dillerimize pelesenk olmuş yaratıcı duvar yazıları,değerli yazarlardan minik yazılar ve çok daha fazlası var.

Bir de Atlas Coğrafya Dergisi bu sayısında İstanbul gravürlerinden oluşan hoş bir ajanda hazırlamış.Onu da tavsiye edebilirim meraklılarına.