31 Ocak 2010 Pazar

Hayat Bazen Çok Malca

Cidden bazen hayat çok malca,bu "mal" kelimesi de lügatıma biri sayesinde girdi.Yazmama gerek yok zira o şuan kendini bildi.Di mi?Ben çaktım bildi bildi;) Dün disko kralını izledim.Cicişler vardı.Amanın o cicişlerin biri bence gayet akıllı,dünkü sözlerinden sonra Sokrates'in asistanlığını yapabilir mesela.Velhasılkelam,Sokrates'in bi Yunan Filozofu olduğunu ve Sokrates Felsefesini kurduğunu bildi.Helal..Bir de "Mercan" isimli bi bayan vardı,şarkıcı imiş."Bi Tek Rıfat Abiye Var" isimli şarkısıyla pardon "Sana Değil Kardeşine" adlı şarkısıyla bayağı meşhur olmuş:DTarzını beğendim çok cool birine benziyor.

Dün bi poşet ceviz yedim gene,ondan önceki gün de Amerikan Rapsodi'yi izledim beğendim vallahi,hem de ağladım bi sahnesinde.Bu arada Aziz Nesin bir yerine bi yazarmış çok hoşum gitti ben de öyle yazıyorum artık;)

Dün gözlüklerimi takmaya karar verdim.Bugün yine vazgeçtim,ilerlerse ilerlesin ne yapayım amaan;)

Bi kitap var elimde."Edgar Sawtelle'nin Öyküsü" Okuyacağım inşallah tatilde.Bi de kokulu mumları seviyorum.Bu kadar sanırım.Zira gidiyorum.

29 Ocak 2010 Cuma

Oh No

Hemen kotayı yarılamışım bravo valla bana.İzleyemediğim tüm videoları kaydetmiştim de hepsini izledim.Dinlemek istediğim şarkılar vardı onları indirdim.Sanırım bu durum doğal.Tabii annem ben burda yokken internet parasını ödeyene kadar.Dün itibariyle dönmüş bulunduk gezmekten.Şimdi evdeyim.En sevdiğim şeylerden birini yedim.Kabaklı pide..Ananem de ben seviyorum diye sarma sarmış,bir de kabak tatlısı yaptı.Gaygana da cabası elbette.Gürcü asıllıyız neticede.En önemlisi ise bana yüz kağıt vermesiydi.Küçüklere beş lira karne parası bana yüz kağıt.Wuhu isyan ettiler dün resmen.Niye ona yüz bize beş arada uçuruma bak enanenne:D

Sonracığıma pazarda dolaşırken baltalı biri başka birini kovalıyordu,hemen kaçtık tabi pazardan.Ne hale geldik ya.Bir de küfür etti herkesin içinde terbiyesiz!

Minik Tuna benimle uyudu.Çocukların bir tek uyurken ki masum hallerini seviyorum.Sarıldık böyle..Her ne kadar adımı yanlış söylese,bir tutam saçımı çekip koparsa ve suratıma üç tane tekme atsa da çocuk işte.Masum bücürler,pardon siz canavarsınız:D

Bugün de buranın pazarı.Annem pazara çıktı ben çıkmadım.Soğuk zaten ne halt edeyim pazarlarda.En garibi de ananemlerde çarşıda dolaşırken bir aile dostları yaklaştı ve bana şey dedi.Hahhuu:D Bak bak saçını uzatmış bir de kaşını deştirmiş:)Sonra ne okuyorsun dedi ben de söyledim.Aa,en güzel meslek yavrucum yazın bol bol yatarsın dedi.Emice atanırsak yatarız diycektim de gitti:)Milletin mesleklere bakış açılarına bayılıyorum doğrusu.

En nihayetinde yazdığım şiirlerden paylaşacaktım ama canım istemiyor.Absürtümsü zaten bir çoğu.Whoa..Neyse bu video koyma işini sevdim.Bir "Flyleaf" şarkısı ile uğurlayayım bari bu yazıyı da..Çook tavsiye ederim bu şarkıyı..Behlül kaçar;)


26 Ocak 2010 Salı

Hayat Nemli,Biraz da Melodram


Bugün istemeye istemeye büyük teyzemlere gidiyoruz.Çoluk çocuk ve bir sürü kadın,çok sıkıcı ama evde de canım sıkılıyor.Hava değişikliği belki iyi olur.Şimdiden Aydın'ı özledim.Çevremde genç ve öğrenci insanları göremeyince şaşırıyorum nedense artık;) Geçen akşam Çok Güzel Haraketleri izlerken Yılmaz Erdoğan bir oyunun ardından bir söz söyledi.

"Başkalarının ilgisi için yaşayan insan yalnızdır."
Onun haricinde dün annem ile bir film izledik.Meyvelerimizi aldık ve koltuğa kurulduk.Filmin adı "Hemşire"2004 Venedik film festivali en iyi film ve en iyi kadın oyuncu ödüllü.1950'lerin Londra'sında mutlu bir ailesi olan mutlu bir kadının yasa dışı kürtaj işi yapıp yakalanmasını anlatan enfes bir yapıt.Mahkeme sahneleri çok gerçekçiydi özellikle.Bir tavsiye;)

Ayrıca Aydilge'nin gitaristi ve müzik eşi sayın Cem Sarıoğlu'na İyi Akşamlar diledim.O da bana cevap attı.Çok sevindim ya.Daha önce de Yedi Numara'nın Haydar'ı Okan Selvi'ye yazmıştım bana gülücük göndermişti.Eee artık ünlülerle de konuşuyorum yani:D

Ayrıca yine o çocuğa döndün.Seni kınıyorum kanka;)

Kristen Stewart't,Tuğçe Kazaz ve Hayley Williams'tan sonra sanırım Lacey Mosley'e de aşık oldum ben.Flyleaf siz nasıl bir grupsunuz öyle ya.Bu ay ki Billboard'a e-mail attım sizi işlesinler sayfalarında diye.Bayılasım var size.

hayat benim olmalı
ben bir prens o ise sübyancı
pardon şey olmalı!
kutu kutu bira
pardon pense olmalı!
körebe ve elim sende
daha neler var sende?
çikletten bir ülke
tüm kalbimce işte
dünyam bu şekilde
sen de gelmek istemez misin?
ülkeme?
hadi tut elimden
gidelim çiklet'e;)

Serserilerden nefret ediyorum.(İçimden geldi:D
Ve artık gidiyorum.Burnum aktı ya,nerde peçete?:)


24 Ocak 2010 Pazar

Hoptur Git


Yurtta yazdığım sayfaları karıştırırken bir tane şiir gibi bir şey buldum içinden.Artık hangi ruh halim ile yazdıysam.

Çekim gücüm yüksek
Bakışlarım kayık,ortam yıkık
Bir yıkıntı çiçeğiyim
Hayatı keşifteyim
Alt kültürüm geniş
Toplumsal bir sözleşmeyim
İstanbul,bugün yine değilsin
Hiç şeyimde değilsin(İstanbul ne alaka ya:)

Absürt,abazan ve akustik
Sıfatlarım harabe,mizacım silik
Hatlarım sallantıda
Yok yok yok
Gerçek benim
Benim gerçeğim yitik
Hadi ikile ya,hoptur git(Bu satır büyük ihtimal kendime)

Ne cins ruh hallerim var ya,algıdaki derinsizliğe bak.Ayşe Özyılmazel'in dandik yeni şarkısına benzedi.Ben toplayıp da bu sözlerimi bu kadına satsam mı kine.Yok bu sefer beni mahkemeye verir.En son geçen sene attığım e-mailden sonra:D

Gençken yapılacak yüz şeyi,okudum.Çok hoşlandım,bazıları saçma olsa da yine de komik ve dayaklık olanları da var tabi.Hoşlanmak dedim de ya ben birisinden hoşlanıyorum sanırım,ama aynı zamanda başka birinden daha hoşlanıyorum.Nasıl bi şey ya;)işte şimdi kaydı mizacım,neyim ben uzaylı mı:DYok ki aramıza sinneeerrjii:D

Tatilde İstanbul'a gidiyoruz sanırım,mutlu bir haberdi bu benim açımdan.Bir de seneye bir sürü öğretmen atanacakmış bu da iyiydi.Ve kötü olan bir şey ise buraların çok soğuk olması.Pazar pazar televizyon izleyeyim dedim magazinden başka bir halt olmayınca odama kaçtım.Annemle teyzemler amcalarını ziyarete gittiler.Evde tek olmak güzel.Gene şarkı çığırdım aşağı katta,sonra çıktım odama.Çırptım çırtııımm karıştırrdımmm..Arkadaşlarımla bir es-es yapabilme -ebilme ihtimalimiz var.İnşallah gerçekleşir de bi stres atarız.Onun haricinde fazla arkeoloji dozundan kendimi neanderthal gibi hissediyorum.Dün de bir orta çağ filmi izledim hepten cumhuriyetim kaydı.

Yazıyı bitirirken yurttan bir iki manzara koyayım dedim:)

23 Ocak 2010 Cumartesi

Mutlu İnsanlar Ülkesi


Periler dünyası,hayallerimin kare ası

Sırılsıklam rüyalarla,hayal kitabım yanımda
Başım sıkışmış tırabzanlara
Bakıyorum,düşlüyorum saçmalaya saçmalaya
Bir varmış bir yokmuş
Ekinler kokmuş,hayat bokmuş
Ama mutlu insanlar ülkesi varmış
Mış da mış

Sahiden mutluymuş
Bir çocuk,gençten biri
Bir gün bu ülkeye ayak basmış
Şehrin göbeğine bir kuyu kazmış
Kazmış da kazmış
İçine ülkenin tüm kötülüklerini
kütüklerini,riyalarını atmış
üzerini kapatmış bir de bekçi koymuş

her yer suymuş,mezar açılmış
kötülükler çalınmış,genç şaşırmış
kim çalmış,aratmış bulamamış

hayat bir hiper tansiyon
garip,özlü bir aksiyon
sulu gözlü bir akordiyon

gel zaman git zaman
zaman gelmemiş,zaman gitmemiş
fakat iyiliğin kendisi gelmiş
bir itiraf eylemiş
kötülüğe iltifat etmiş
ben çıkardım onu kuyudan demiş
yasak yemişi yemiş
kötülük olmadan ben neye yararım
ki demiş
halkı yarmış geçmiş
mutluluklar ülkesi mi?elbet mutluluğuna devam etmiş
Bekçi mi?
Bir daha ortalıklarda görülmemiş.

Fasa fiso,spor ayakkabılarını aldık da geldik.Yolda yürüyen kızların bana bakması annemin çok hoşuna gitti.Biri bakarken düşüyordu sanırım:D Karlı burası,vee fonda elbet Paramore,insanın canı nasıl yiyecek çekerse benim canım da Hayley çekiyor ya,turuncum benim,yirim seni..Bi de kendini olgun bir meyve sanıp da gizli yollarla millete yani bana laf sokmaya çalışan absürtler yok mu,güldüm yine ya:D

Dostum Bill,yeni tarzını beğendim,süüpersiniz siz:)Kulaklık da aldım her ne kadar dandik de olsa.Koca bi cips aldım akşam kuzenlerle yerim artık,çikolata yedim bir de muz yedim.Yurtta meyvesizlikten hastalıktan kurtulamamıştım fena olmadı hani:)Annemi çok özlemişim ya,koynunda yattım azcıkın,kazık velet:D

Haa,bir de dengesizliğimden cevap kağıdı yerine soru kağıdına sorunun cevabını yazdığım Sosyoloji sınavından geçmişim.Ohh.Oh my got:)

Üniversitede,Yolda Ve Evde


Nihayet finallerden sonra eve gelebildim.Gece 22:30'da başlayan maceram sabah 09:20 gibi son buldu.Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından artık odamdayım ve rahatım.Şu ana kadar açıklanan sınavlardan geçmişim.Diğerlerini henüz bilmiyorum fakat Türkçe'den pek umutlu değilim açıkçası;)Bugün teyzemler gelecek benim üniversiteden gelme şerefime.Sanırım yirmi küsür günlük bir tatil yapacağım.Ardından Toplum Gönüllüsü olarak 15.Gençlik Konseyinde,ilimizi temsilen bulunacağım.Sakarya'da.Çok sevimli geçeceğine inanıyorum.Düşünün,sizin gibi yüzlerce genç ve kanların kaynaştığı kaynaşık,şaheser bir ortam.Mumm:)

İlk dönemi atlattık ve sanırım üniversiteme ve şehrine çok alıştım.Aydın güzel bir yer.Modern bir yapıya sahip ve öğrenciler için şirin bir yer olduğunu düşünüyorum.Tabii,bu arada saçlarımızı uzattım.Simsiyah maşallah:)İlk günden olay oldum zaten.Bilgisayar hocam dahil bir çok kişi saçlarımla ilgili olumlu olumsuz yorumlarda bulundular.Kaşımın bir tanesini çizdirdim.Biliyorum demode oldu artık ama,piercing taktırmayı bir taraflarım yemedi açıkçası.Şimdilik çizik kaşla idare ediyorum.Görenlerin tanıyamaması doğaldır bundan dolayı zaten:)

Gelirkene,ben de alışkanlık yapan koca bir kutu çilekli sıcak çikolatamı getirdim.Ve ucuzluktan aldığım muhteşem bir kaç dvd ile geldim.American Rapsodi,Hemşire,Hayalet Süvari ve Gilles'in Karısı adlı kimi ödüllü filmler.Jel kalemlerden aldım bir de on tane birden.Ne yapacaksam tabi.Sonra bir mağazaya gidip bütün her şeyi tek başıma deneyip çıkardım.Bir süveter ve iki tane şapkada karar kıldım.Bir tanesi gelirken taktım zaten:)Yakıştı bana yawhu:)

Bir yığın romanla geldim ayrıca.Her yer kitap oldu.Ve tabii ki vazgeçemdiğim Ntv Tarih ve Billboard dergilerimin birikmiş sayılarını da yanımda getirdim.Gitarımı ise getirmedim.Henüz caddelerde rüzgarı bile çalamıyorum ve zaten bir aydır da kursa gitmiyorum.Eşek gibi final çalıştım vallahi.Yeminlen=)

Bu aralar ise La Roux dinliyorum.Tabi,her zamanki gibi Flyleaf,Tokio Hotel ve Paramore vazgeçilmez gruplarım.Popa da sardım hafiften yabancı.Ke$ha'yı beğendiğimi söyleyebilirim bu aralar.En son Turgut Özakman'ın Diriliş adlı romanını okudum,gerçi final ödeviydi ama çok emek verilmiş tarih ötesi bir destan.Tavsiye edebilirim:)

Kirli çamaşırlarım yığıldı makineye.Evet bana kocaman bir "pis" denilebilir çünkü iki aydır hiç bir çamaşırım yıkanmamıştı.Yurt hali işte:)Sınıftakilerle gayet kaynaşım içindeyim.Eğlenceli bir sürü şey yapıyoruz.Ayrıca sevgilimden ayrıldım;)Böyle çok daha mutluyum.Kendimde çok gizli şeyler keşfettim,burada açıklayamam kusura bakmayın;)Hayata devam,şimdi daha çok mutluyum.Hep haklı olduğumu anlamam da bana artı olarak dönen durumlardan bir tanesi.Olayın ayrıntılarına gerek yok.

Şimdi bana spor ayakkabı almaya gideceğiz.Ve bilgisayarımın kulaklığı ile mikrofonu bozulmuş yeni bir tane alacağım.Bir sürü şey yazdım yurttayken,defterime.Çok vakit oluyordu çünkü.Tatil boyunca arada yazacağım.Ve ayrıca blog konseptini değiştirmeyi düşünüyorum bakalım,kısmet.

Ve artık ilk günümün şerefine gidip bir sıcak çikolata içeyim,sonra alışverişe.Eğitim Bilimi hocamızın dediği gibi kapitalizmin doruklarındayım yine:)

Hoşçakal blogcan,kendimi çok daha olgun hissettim niyeyse.Bu yazım diğerleri gibi hoppa ve ahlaksız olmadı.Neyse,ben kaçar.

4 Ocak 2010 Pazartesi

Dünya Sihiri Bu,Hadi Durma!Sihirlen Sen De



Blog blog ben napıyorum hiç sorduğun yok iyice unuttun beni,fakat ben bir çeşit ortaya karışık hiperasosyal bir iyilik meleği olduğum için sana kızmıyorum,kızmam kendimedir...
Ben ne yapıyorum,haftaya finallerim var benim.Final çalışacağım yani hayatımda ilk defa.Çok zor bir hadise olduğu konusunda kritik duyumlar aldım.Bir dersimiz var Sosyal Psikoloji,sorma çok gıcık hiç sevemedim.Ezberci eğitimin içine tükürüyorum çok pardon :)
Kendimi sanata verdim ben.Dansı jet hızıyla bıraktım.Yemedi vallahi.Şimdilerde gitar çalmaya çalışıyorum.Onun da kurs ücretini ödemiyorum atılmam yakındır.Zaten Allah'ın belasını vermesini istediğim devlet amcalar bana burs yerine krediyi uygun gördüler.Ben de münasip şeyler uygun görüyorum onlara.Hele bir mesleğimde olgunlaşayım,daha çocuğum ya..
Turuncu dünyam böyle işte,Hayley'in saçları kadar turuncuyum,japon balıkları gibiyim...
Tabiyki her zamanki gibi arayış içindeyim,fakat ne arayışı içinde olduğumu söyleyemem.İnsanın kendi içinde sırları vardır,bilirsin...
Vallahi keyfim yerinde,anne özlemi hariç elbette ki..
Şunu anladım ki hayatta her zaman iyi olmak işe yarıyor,kendi çapımda üçgen vücutsuz temiz bir yaratığım yahu:))
Ne anlatsam ki başka sana,ilişki manyakları gibi her haltı ve özelimi sana ahval etmek istemiyorum,elaleme ne benim özel hayatımdan dimi ama(yakında kiminle yattıklarını bile yazacaklar vallahi)bu konuyu geçiyorum,ilişik milişik...
İlk sınavlarım çok iyi geldi,kendimi öveyim biraz.Barajın altında not yok.Tabi bunu gören bir grup insan tayfası benden uzaklaştıysa da soğuk nevala halimi korumaya kararlıyım,çalışın sizin de olsun(amma büyük laf ettik ha)
Kıkırdak hayallerden uzağım,yanımdaki de şeyini kaşımasa olmaz,terbiyesiz!:)
Böyle işte ya,gidiyorum ben hadi,internet parayla bedava mı sandın:)

Severim seni bilirsin,hadi çok öptüm:)
rababababba:)

Dünyanın sihiri bu
hadi durma sihirlen sen de