27 Şubat 2012 Pazartesi

Sevişmek

Arkadaşlarımın evine gece vakti giderken gördüm,zemin kattakiler perdelerini açık unutmuşlar sevişiyorlardı.Döndüm bir daha baktım vallahi de sevişiyorlardı.İnsanlar sevişiyorlar.


26 Şubat 2012 Pazar

Güneş'e

Bu hafta sonu Ece Temelkuran'ın imza günü vardı.Birkaç kitabımı imzalattım ve bir iki kelam ettim.Heyecanıma da yenik düştüm elbette,fobim mi var ne.Ardından Pierre Loti tepesine gittik ve osmanlı macunu yedik,kısa bir teleferik seyahati ile gezimizi sonlandırdık.

Aynı şekilde hayat,izlediğim rutin diziler ve bitirmek için okuduğum kitaplardan ibaret.Göz yorgunluğu bazen,bazen de dil yorgunluğu.İnsanoğlu bir garip,kırıcı.Saflığımız tamamiyle suç unsuru olabiliyor,ben yokum.

Bazen okula gitmeyi sevmiyorum,arkadaşlarımı özlüyorum.Bazen de hayatta ne çok şey yapıyorum,zorunda olduğum için diye düşünüp üzülüyorum.Ya da profiterol alıyor sevdiğim her şey düzeliyor.

En iyisi yaz ayının gelmesi,sıcağı sevmem.Fakat kendimi eve kapatıp tüm yaz film izlemek gibisi yok benim için.Arada güneşe de gösteriyorum yüzümü.Sadece güneşe.

24 Şubat 2012 Cuma

Birinci Çoğul Şahıs


Biraz daha derine,derinlik sarhoşluğu olmalı adı bu durumun.İçimin de ötesinde,ete işleyen bir koku.Biraz da ekmeğe,ekmeğimize.İnsanoğlu hıçkırıklara boğulduğunda bir şişe şarap olmalı yanında,mevsim salatası bir bahar akşamında.Belki sıcak bir yel,yüze dokunan sıcacık bir el.Tüm istediğim bu birkaç cümleden ibaret.Benim de hayat tanımım pardon yaşama amacım sadece bunlar,demeye getirmek.

Kings Of Leon dinlerim ben uzun zamandır,"Pyro" pek bir güzeldir.

İstanbul nasıl dersen,kalabalık derim.Yarın kursum var ardından Ece Temelkuran'ın imza gününe gideceğim.Çok kitabım olsun isterim yaşlılığımda,tozlansınlar ben de sileyim.


!F İstanbul bile geldi geçiyor,pahalı olması nedeniyle sadece bir filmle.Zenne'yi ise izlemiş olmaktan dolayı mutluyum ya da bu bir esinti sadece.Kırmızı şarap tadında,sarstı geçti.Damağımda dilimde acı tadı,halbuki sadece adı vardı.Beni terk etmeden önce ise soyadı.

Toplu taşımalar beni çok etkiliyor,insan gözlemlemenin en iyi yeri.Aslında mekan değiştirmek iyi gelmiyor bana,düzene alışığım.Hoş,neye alışırsak alışalım bir gün değişmek zorundayız.Gitmek zorundayız.

Düşüncelerimi ise birinci çoğul şahısa yüklemek konusunda ustayım.

Tıpkı onlar gibi,"beni"gizlemenin en güzel yolu.

21 Şubat 2012 Salı

Ötede

Ne kadar ileriye gidebilir ki mutluluk ?

Savaşmadan gerçek mutluluk yakalanabilir mi ? Gerçekten yalnız ölmeyeceğimizin garantisini kim verebilir bize ?

Acımasız bir dünyada yaşadığımıza inananlardanım.Her gece vakti yurda dönerken kafamdan bitmek bilmeyen düşünceler geçiyor.Nasıl desem;gece,karanlık ve etrafta bir mezarlık.İstanbul'un bir kaldırım üstü.Hayatımın da üstü aslında,benim hayal edemeyeceğim bir mutluluğa sahip olmak.

Ramak kala derler ya,ne acı bir tabirdir o.Bir vurur bir ağlatır.Şamdanlı bir masada mumun sönmesi gibidir,gece yalnız başına devam etmek gibidir.

Tek başına bir adam olmak vardır gelecekte,ertelenir bu.Küçük mutluluklar ile,yer değişikliği ile.Ne kadar ağlarsak o kadar gerçektir yaşamımız.

Gerisi hayal dünyası.


19 Şubat 2012 Pazar

A Single Man


Bir haftadır İstanbul'dayım.Ders kayıt işlemleri,sevdiklerimle gezmeler derken yeni bir döneme başladım.Hafta sonları işaret dili kursuna devam ediyorum.Kursta,yaş olarak benden epeyce büyük olan bir kadın arkadaşımla sohbet ediyoruz bol bol kendisi çok tatlı.

Aydilge konserine bilet kazanmıştım.Gittik eğlendik,kendisini ilk kez yakından gördüm.Çok tatlıydı,şirindi ve aynı zamanda canlı performansı çok iyiydi.Taksim'in arka sokakları ise gayet melankolikti her zamanki gibi.Bir yanda pembe demirli camdan sarkan sarışın kadınlar diğer yanda son dikişlerini yapan,kumaşlarını toplayan bir terzi amca.Hemen yanı ise beş kişilik bir çay ocağı.İç içe hayat,samimiyeti ve soğukkanlılığı ile.

Mart başı ise Melis Danişmend konseri var,kendisini ilk defa canlı dinleme şansına sahip olacağım.En büyük heyecanım bu aralar kendisi olmakta.

Bunun dışında bir iki kitap okudum.Yurtta başka türlü zaman geçmiyor.Yurt dedim de,benim giysi dolabım odanın dışında yani koridorda idi.Kyk görevlileri -şaka gibi- bir hafta önce tüm dolapları odaların içine almışlar ve benim dolabım şu an başka birilerinin odasında.Zor buldum.Soyunmaya falan başka odaya gidiyorum.Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum.

Başrolünde Colin Firth olan benim en beğendiğim filmlerden biri "A Single Man"in uyarlandığı kitabı buldum İstiklal'de.Yazarı Christopher Isherwood.Kırmızı Kedi sağ olsun.Yurda gidince yine bol bol okumaca.

9 Şubat 2012 Perşembe

Kış Ortasında Kaç Kere Doğar Güneş

Sabahı ettim,kahvemi de içtim hatta.Uyku tutmadı.Evde son gecem olunca hep böyle oluyor.Işıkları kapatıp odam ile vedalaştım biraz.Yazın bol bol görüşeceğiz diye söz verdim.Arada gelicem zaten o da biliyor bunu.

"Kış Geliyor" ne güzel bir Mor ve Ötesi şarkısıdır.

"Yeni rüyam da güneşimle soldu
Yeni adamla yeni kadın doğmadan zordu
Ayna ayna
Sihirli ayna
Neler söyledin bana."


Öfke


Annem hastalandı dün,grip olmuş.Havalar çok soğuk ve sobalı evlerde oturma odanız hariç kışın donduğunuz için hasta olmak çok kolay.Soba ile materyalizm arasında bağlantı kurmayacağım.Bugün kahvaltı ile akşam yemeğini ben hazırladım.Kovaya yumurta kömürleri ben doldurup sobanın içine attım.(Şöyle de bir kapışmaca var soba kullanan komuşlar arasında : Aaa,şekerim sen hala parça kömür mü alıyorsun herkes yumurta kömür kullanıyor.Çok rahat sen de dene.) İlginç insanlar var,zeitgeist,kapitalizm ve sömürü derken insanlar cidden kömür karasına bulandılar.Etraftan aydınlık mı görünüyor yoksa her şey ?

Gökçe'nin yeni albümünü beğendim.İlk çıktığından beri takip ederim kendisini,şarkı sözlerini çok anlamlı bulmasam da dinliyorum.Zira insan bazen hayatında anlam aramaktan vaz geçiyor.Hatta ülkemizde,hayatında anlam aramayan insan sayısı tespit edilse bence epey yüksek bir sonuç çıkar ortaya.

Şifalı bitkiler kitabı okuyorum bu aralar.Sebebini bilmiyorum,kitaplığımda buldum.Turp uyku için birebir diyordu,doğru mudur bilmem ama turp severim.

Tatil boyunca ince belli dört kitap okudum ve birçok film izledim.İyi değerlendirdiğimi düşünüyorum tatilimi.

İşte kıçı kırık umutlarım vardı,onları da zaman içime göçertti.Bazen cidden neden hayattayım ki diyorum,bir site keşfettim onu okudukça da iyice din ile ilgili düşüncelerim çelişmeye başladı.

Bence en iyisi kendi bedenime ait bir din yaratmak,belki de böylece öfke azalır.


8 Şubat 2012 Çarşamba

Un Helvası

Annem çok güzel kabak tatlısı yapar,kestaneli kabak diye bir söylem var.Kestanesiz kabaktan tatlı olmaz der,bilhassa en güzellerini seçer kabakların.Üzerine de dövülmüş ceviz dökeriz.Bana güzel gelir dövülmüş ceviz.Kabak tatlılarının üzerinden çatalımla tabağın kenarına ayırıp öyle yerim onları.Belki de bir insanın nasıl dağılabileceğinin kanıtıdır küçük ceviz parçaları.

Kabak tatlısı bitti ve annem ağdasını ziyan etmemek için un helvası yaptı.Un helvasını da severim,dertop olmuş bir tatlıdır.Benim ruh halimi yanstır.

İki günüm kaldı evde.Evimi çok sevdiğim için İstanbul'a gitmek bana ölüm geliyor.Bu duyguyu anlatamıyorum,özgür ruhlu bir insan değilim ben.Hatta çoğu zaman cesaretsizimdir.Evde rahat hissediyorum kendimi,dışarı çıkmak bile hoşuma gitmiyor çoğu zaman.Hayatta hep sığanacak bir yer aradağım için olsa gerek,ev benim huzurlu yanım,bana huzur veren yarım.(Devlet yurdunda ömrü geçen varsa bilir,bire bin bahane uydurmuyorum.)

Sonra bizim kapımızın ipi vardır,yazın o ipi takar öyle dolaşırız mahallemizde.Artık pek kalmadı ama eskiye dair,evimizdeki en güzel hatıra sanırım o ip.Hala durur kapımızda.Yazın komşu geldiğinde o ipi çekip kapıyı açar,odaya kadar gelir yüzünde neşeyle.

Artık neşemizi de elimizden aldılar,Ece Temelkuran son kitabında bahsediyor.Umut etmiyorum çünkü umut biter ben inat ediyorum inat bitmez diyor.

Ben de umudu fakirin ekmeği inadı ise zenginin ekmeği olarak görüyorum.Tüm kitaplarını okumuş bir takipçisi olarak kendisini de çok seviyorum ayrıca belirtmek istedim.Son kitabı ise hemen alınası.

5 Şubat 2012 Pazar

Öyle Bir His


Küçük bir dünya istedim kendime hep,küçük hayatlar istedim.İklim değişikliğinden korktuğum gibi hayatımın değişmesinden de korktum hep.Zor zamanlar,zahmet etmek ve hürmet etmek kelimeleri arasında kalmış bir kadın ama yine de sizinle,nefesinizle.

Tesadüf bir yana öyle bir his ki bu,yani bu küçük yerde bizim evde yaşamak,bazen bana bir nimet gibi geliyor.Tıpkı kandil gecesi dua etmek gibi.Ya da yoga yapmak gibi de olabilir,bilemiyorum hiç yoga yapmadım.

Ama yine de bir şeyler var derinimde,içimde.Bu dünyadan değil gibi,deli gibi,içime işler gibi,beni deler gibi.

Neyi beklediğim konusundan bir fikrim yok,sadece yaşamamız gerekeni yaşayabiliyor muyuz bize gerekli iken,bu konuda emin değilim.Hep bir dinginlik halinde ve sistematik olarak bir şeyleri bekleme derdindeyim.Hayatı nasıl bu kadar sakince seyrediyorum bilmiyorum,evrende hiç bir hareket benim yüzümden olmuyor.Doğa beni seviyor çünkü yaradılışı en hafif mahlukatlardan biriyim.

Halbuki Reha Erdem'in dingin filmi "a ay"da olduğu gibi,çok mu seviyorum sahiden bizim evi.

Öyle bir his işte.
Melis Danişmend'in de dediği gibi,kalbimi yaktı.


3 Şubat 2012 Cuma

Beklence


Tam bir haftalık bir tatilim kaldı,sıkıldım mı asla sıkılmadım.Dışarıda kar varken evde kahve içmek gibisi yok bence.Bunun dışında bazen bazı beklentilere kapılıyorum,yoksa hayatımı devam ettiremem sanırım.Çünkü hayattan bir beklentim oldukça yaşayabiliyorum.Aynı zamanda geleceğe olan bağımlılığımı arttıran bir durum bu.Ama usta bir gözcü olmak yerine kendi durumuma bakmak kolayıma gidiyor.

Bence çok fena insanlar var hayatta,varsınız ve saklanma gereği bile duymuyorsunuz üstelik.Çok ayıp.

Misal Şubat'taki beklentilerimin başında Adam Lambert'in Better Than I Know Myself adlı şarkısının klibini artık yayınlaması gelmektedir.İki parça halinde klipten kısa kısa görüntüler yayınlayıp sonra da o parçaları birleştirmemizi istemeyeceksiniz herhalde ?


Aydilge,güzel Aydilge Sezen Aksu'nun Sorma adlı parçasını yorumlamış.Çok güzel olmuş,klibi de güzel olmuş.


Bunun haricinde yaptığım bir şey yok.Sadece yatmadan önce film izliyorum ve iki bardak kahve içiyorum.Beyaz kupamda.Aslında sırf bu cümleden de hayatın ne kadar gereksiz ve boktan olduğu konusunda iki sayfa beyanat verebilirdim ama vermeyeceğim.

Vermedim,asla vermem.