"Yüzü hiç tanımadığı, görmediği cinsten bir saadet içindeydi. Sanki birden tek bir çiçek oluvermişti. Ve bu saadet bazı akşam saatlerinde görülen aydınlıklara benziyordu. Eşyayı başka şekilde içimize sindiren yaşadığımız anı bir uçurtma, bir türkü gibi havalandıran bir şeydi bu. Sevinç denen şeyin asıl manası bu olmalıydı: Maddesini böyle eriten, yok eden hiç olmazsa kendi aydınlığında onu inkar eden bir hal."
Bir yüze dair yapılabilecek saadet tanımlarının en güzeli kuşkusuz Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Yaz Yağmuru adlı hikayesinde geçen bu sözler. Maddenin kayboluşu, kişinin kendi aydınlığını keşfi ve aydınlığı ile suretini bir araya getiren değerli bir vaziyet. Bir çiçek oluvermek, tek bir çiçek oluvermek. Öylesine kıymetli, muazzam bir durum. İyi ki Ahmet Hamdi'yi okuyoruz, savruluyoruz, kendimize geliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder