"Erkeklerle erkeklerin aşkı, kadınlarla erkeklerin aşkına hiç benzemez. Bir iktidar büyüsüdür onlarınki. Hele kadınadam, kadından çok erkekse dünyayı yönetebileceklerine inanırlar birlikte. Her şeyi değiştirebileceklerine ve her şeye hükmedebileceklerine. Onlar bunun için bir araya gelmişlerdi. Dünyayı yerinden oynatmak için. Birisi gerçekleşen hayaller kuruyordu; diğeri hayallerin bile fotoğrafını çekiyordu. Evreni, birbirini tanımamakla mükellef parçaları ustalıkla bir araya getiren kadim irade yönetir. O yüzden Madam Arthur Bey ve Keşşaf Hanuman, zamanı geldiğinde aynı pastanede, aynı arzularla, yan yana oturdular. Ve elleri birbirine değdiğinde, yeryüzünde bir bütünün birbirinden uzak ne kadar parçası varsa, onlar da birbirlerine değdiler."
Mine Söğüt, romanı Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey'de; Madam Arthur beyi tüm gizemi ve açıklığı ile anlatıyor. Bir kadınadam, kadınadamın etrafındaki herkes, sır perdesinin arkasına gizlenmiş pek çok ama pek çok başka kişi. Kişilerin yaşamından izler. Bunun yanında pek çok ayrıntıyı, kafamızı kurcalayan konuları da sorguluyor Mine Söğüt. Yazma eylemi, Tanrı'nın varlığı, insanoğlunun özünde hissettikleri, kadınlar, adamlar ve kadınadamlar... Yine derin yine enfes bir kitap.
Mine Söğüt, romanı Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey'de; Madam Arthur beyi tüm gizemi ve açıklığı ile anlatıyor. Bir kadınadam, kadınadamın etrafındaki herkes, sır perdesinin arkasına gizlenmiş pek çok ama pek çok başka kişi. Kişilerin yaşamından izler. Bunun yanında pek çok ayrıntıyı, kafamızı kurcalayan konuları da sorguluyor Mine Söğüt. Yazma eylemi, Tanrı'nın varlığı, insanoğlunun özünde hissettikleri, kadınlar, adamlar ve kadınadamlar... Yine derin yine enfes bir kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder