29 Mart 2018 Perşembe

Kadıköy'de Bir Akşam Vakti
















Sirkeci'den dönüyoruz bir arkadaşımla, vapurun dış kısmına oturmuşuz. Yol boyu sohbet ediyoruz, ben onun fotoğraflarını çekiyorum ardımızda Marmara denizi. Bir yandan kısa saçlarımız uçuşuyor rüzgarda. Sonra Kadıköy iskelesine yanaşıyoruz. İnsan kalabalığı, herkes birazdan inmeye başlayacak. Bense oturuyorum, ille de bir şeyler çekeceğim burada, insan yüzleri, günün batışı, lacivertten turuncuya çalan renkler... İskeledeki görevlilerden biri çıkıyor karşıma, bedenini denize dönmüş, kalabalık inmeden önceki son saniyeler, ufka bakıyor... 

Elimize Kadıköy'de bir akşam vakti kalıyor, bir fotoğraf kalıyor. İleride bakılacak belki, zamanın hızına şaşılacak, yine aynı duygular saracak. 

"talebim değil hanlar, hamamlar, gömme saraylar
sahibi olduğum her şey; ruyalar
herkesin doyduğu bir çıkma ekmek
senin de öyle..."

Bu fotoğrafa "Ruh" ile eşlik eden Rehber'e de selamlar olsun.

2 yorum:

Dr.eamer dedi ki...

Uyumadan uğramalı muhakkak beyaz’ın dükkanına! Ağlattı beni bu fotoğraf..belki de hikayesi ağlattı ya da hatırıma gelen hikayeler böyle yapan beni..belki de bugün sadece duygusalım..kısacası içinde ruhu olan her şeye varım!

Beyaz Çiklet dedi ki...

Dr. eamer ;)

Nasıl da güzel tarif etmişsin yine hislerini, bazen ufacık bir şey bile yüreğimize ağır gelen şeyleri anımsatabiliyor bize. Böyle zamanlarda ille de ağlamak, ille de hatırlamak lazım. Belleğimiz unutmaya meyilli olsa da unutmamak en güzeli. İyi kötü yaşanan hiçbir şey unutulmamalı, zaman zaman akla gelmeli, yüreğe dokunmalı. Bizi biz yapan şeyler neticede. Ruhumuz eksik olmasın dört bir yanımızdan :)