3 Ağustos 2014 Pazar

Sen Ne Dilersen
















"Bana diyorsun ki sigarayı bırak.Sen sanır mısın ki bu yalnızca sigara? Bu,benim terk ettiğim ailem,anam,babam,kardeşim,toprağa verdiğim kocam,hasta kızım,anılarım bre...Sen diyorsun ki bütün bunları bırak.İnan ki bırakmayacağım doktor.Sen başka bir tedavi bul.


Doktor başka bir tedavi bulamadı,galiba ölüyorum.

Mimi hep söylerdi.İnsan yaşlanıp da önünde bir şey kalmayınca geçmişin anıları birer birer geri gelmeye başlarmış.İşte o zaman bil ki derdi,ölüm kapına dayanmış demektir.Haklıymış,anılar bu illet bana musallat olduğundan beri daha sık ziyaretime geliyorlar."

Cem Başeskioğlu'nun değerli filmi Sen Ne Dilersen Eleni'nin bu sözleri ile başlar.Sadece ölüm yaklaştığı zaman mı gelir geçmişin anıları ? Ya sürekli geçmişinde yaşayanlar ? Neresindeler tam olarak hayatın,tam olarak zamanın ?

kargacık burgacık bir ezgi ile başladık hayata hepimiz
dillerden düşmeyen bir hikaye anlattık geçmişimizden
takılıp kaldık eski zamanlara,eski insanlara
şimdi mezarımızda biriken otları toplayacak bir sevdalımız bile yok
ne içindi peki bunca çaba ?

Hiç yorum yok: