yeni bir evde, soğuk ıssız bir evde, hiç ev gibi hissetmezken
yeni bir okulda, yeni insanlara, yeni çocuklara alışmaya çalışırken
iki ay doldu
iki hafta sonra doğum günüm
yirmi yedi kapıda bekliyor
ne ara büyüdüm
ne ara meslek hayatında altıncı yıla ulaştım
ne ara dünya bu kadar bulandı
ne ara tanımadık insanların donuk yüzlerine maruz kaldım
ne ara bu kadar hırçınlaştı insanoğlu, kibrinden aleve döndü
suretim, yansıdığı aynalarda kırıldı
içim bir hoş, sohbetim azaldı
bir yatak, bir masa, bir sürü kitap
kalakaldım gece lambasının baş ucunda
sararan saman kağıtlarının yanı başında
doğaya bile yabancı halim
yalnızca iki çiçek pencere önünde
yasemin ve de telgraf çiçeği
mis koku ve gelecekten bir haber
geçmiş acı, sonrası ise pek tuhaf
sallan, devin, debelen, hayale dal
rüyalarımın azlığı, beşinci sokağın başındaki zemin kat
yitip gittik hepimiz
bir eylül sonu.