Sosyal medya aracılığı ile hayatı basitleştiriyor, duygularımızı yüzeysel hale getiriyoruz. Yakın bir zamanda benimle yaşıt olan bir arkadaşım babasının vefatını sosyal medya üzerinden duyurdu ve saatlerce altına yazılan taziye mesajlarına tek tek yanıt verdiğini gördüm. Ölümün kutsallığını, var oluşun son bulmasını bile sosyal medya üzerinden ilan edip durumu epey basitleştirir hale geldik. Ülkede, dünyada yaşanan tüm sorunlara bu denli kayıtsızlığımız, bu topraklarda bu evrende yok yere hayatını kaybeden insanlara olan üzüntümüzün saniyeleri bile bulmaması, içerisinde yaşadığımız bu yeni dünya ile alakalı. Hal böyle olunca genç kadın/erkeklerin günümüzün sorunlarına olan ilgisi oldukça düşük düzeyde.
Annem iki yıl önce rahatsızlandığında bir yıl süre ile tüm sosyal medya hesaplarımı kapattım. Çünkü bana o kadar zor geldi ki, sizin can parçanız ölüm ile boğuşuyor ve arkadaşlarınız, sevdikleriniz hatta sevgiliniz bu durumu bildikleri halde sosyal medya üzerinden mutlu hayatlarından enstantaneler paylaşmaya devam edebiliyorlar.
Günümüzün en büyük probleminin ve insan var oluşunu temelden çökertecek olan vehametin "samimiyetsizlik" olduğu kanaatindeyim. Ben samimiyeti/samimiyetsizliği duygusal, histerik bir kavram olarak görmüyorum. Samimiyeti bir erdem olarak görüyorum. Kendim de dahil olmak üzere kimsenin samimi olduğuna inanmıyorum. Bu samimiyetsizlik durumunu yaratan en büyük aracın da popüler kültür, sosyal medya ve gençleri hedef alan yeni dünya düzeni olduğunu düşünüyorum.
Biraz daha düşünsel dünyamıza önem vermeye ihtiyacımız var, popüler kültürün dışında kalan her alan ile yakından haşır neşir olmaya, aile ve eş dost sohbetlerimizi artırmaya, daha insani hareket etmeye ihtiyacımız var.
Yeni dünya düzeninden korkuyorum. Erdemlerimizi ve duygularımızı derinlikli hale getirmeye ihtiyacımız var; kalburüstü yaşamlar yerine ince, hassas ve epik yaşamları tercih etmemiz ve bence bunun sonucu olarak da tekrar doğa ile bütünleşmemiz gerekiyor.
Erdemimiz, ehliyetimiz samimiyet olsun. Yolculuk onunla güzel ve değerli çünkü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder