Bir eğitim öğretim sezonunu daha kapattık. Meslek hayatımda üçüncü yılımı da geride bırakmış oldum böylece. Bir klişe olsa da, zaman ne kadar çabuk geçiyor demeden edemeyeceğim. Sonsuz anı, sonsuz sevgi, sonsuz acı, sonsuz umut hepsi bir arada bir sürü iz bırakarak gelip geçiveriyor. İnsanlar giriyor hayatlarımıza, sonra hepsi birer birer çekip gidiyor. Sanırım bir çeşit yaşam kanunu. Tecrübe, olgunlaşma derken bir bakmışsınız ki, hala kocaman varlık sebebiniz ile birlikte kocaman koltuklarınızda oturuyorsunuz.
Porselen desenleme kursuma da dün itibari ile veda ettim. Bitti. Ortaya üç tane eser çıkardım lakin sonuncusu fırının azizliğine uğradı. Kurtarabildiğimiz kadar kurtardık. Diğer ikisi oldukça güzel oldu. Biri çerçevelenmek üzere bir sanatçının tozlu raflarında bekliyor. Diğeri ise evimi süslüyor. Çok zevkli bir hobi oldu benim için. Belki seneye de devam eder, yeni tasarımlar çıkarabilirim ortaya.
Çok kısa sürede tanıdığım lakin çok sevdiğim yakın bir dostum hayallerine kavuştu. Çok şirin bir üniversitede pek şirin bir araştırma görevlisi oldu. Onun da kutlamasını yaptık ve yaz tatiline adım attık.
Bu yıl annem ile birlikte tatile çıkıyoruz. Rotamız Antalya/Kemer. Ardından beni çok güzel bir kamp bekliyor Ağustos ayında. Ermeni öğretmen/öğrenciler ile Türk öğretmen/öğrencilerden oluşan bir eğitim kampı. Büyükada'da olacağım. Şimdiden onun da heyecanı içerisindeyim. Mümkün olduğu kadar güzel işler yapmaya çabalıyorum. Bir varoluş kaygısı içerisindeyim, sürekli yeni ve doyurucu şeyler arıyorum. Bilgiye ve tecrübeye açlığımın hiç dinmemesini diliyorum. Hoş geldin yaz tatili.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder