Geçen sefer yazdığım duygusal bir yazıda kuzenimden bahsetmiştim biraz. Kendisi yıllar sonra bana ulaştı. Halamın oğlu. Halamı hiç görmedim. Annemle babam evlenmeden Belçika'ya taşınmış zaten. Ailem dağılınca da beni görme zahmetine katlanmadı.
İnternet aracılığı ile bana ulaştı geçtiğimiz günlerde. Doğru kişi olup olmadığımı öğrenebilmek için birkaç teyit aldı benden. Biraz duygusal bir andı. Çocukluğumda bir kere babam beni İstanbul'daki evine götürmüştü. Henüz beş altı yaşlarındaydım. Temmuz ayıydı. Öncesinden anneme telefon etmişti beni almak istediğine dair. Mahkemenin ona vermiş olduğu yasal izni kullanmak yani beni bir aylığına yanına almak istiyordu, yıllar sonra. Annem bana sorduğunda gitmek istemediğimi söyledim. Babam ısrar etti. Ertesi hafta kapımıza polislerle geldi. Annem beni vermediği takdirde yasal yaptırımlar söz konusuydu. Hiçbir şekilde gitmek istemiyordum. Polislerin zorla kolumdan tutup beni arabaya bindirdiklerini hatırlıyorum. Babam ön koltukta oturuyordu. Annem evimizin kapısında ağlıyordu, babama çok kızgındı. Bense polis arabasının arka camını yumrukluyor ve hıçkırarak ağlıyordum. Babam olduğunu söyleyen hiç tanımadığım bir adam beni zorla İstanbul'a, evine götürüyordu.
İşte kuzenim de o yaz Belçika'dan tatile gelmişti. Birkaç gün birlikte babamın evinde kalmıştık. O, 12 yaşındaydı. Bugün tekrar sohbet ettik onunla. 30 yaşına girmiş. Belçika'da okumuş ve başarılı bir mimar olmuş. Aynı zamanda çok güzel fotoğraflar çekiyor. Bir dünya turuna çıkmak üzere. O yaz birlikteyken neler yaptığımızı hatırlıyor musun diye sordu bana. Hiç hatırlamıyorum, yaşım çok küçüktü. Anlattığına göre babamın evinin balkonuna bir çadır kurmuşuz. İçine tüm oyuncaklarımızı doldurup oyuna dalmışız. Bir anda bir yaz yağmuru ve küçük çaplı bir fırtına başlamış. Biz çadırın içinde bağırmaya başlamışız ve bütün komşular balkonlara çıkıp bizi kurtarmaya çalışmış. Çok güldük birlikte bu anıya.
Beni Belçika'ya davet etti, ben de onu Türkiye'ye davet ettim. Bu yıl muhakkak görüşmeye karar verdik. Çok güzel bir duyguymuş. İnsanın yıllar sonra bir akrabasını tanıması, geç de olsa giden yılları telafi etmeye çalışması. Bu gece bu yüzden yüzüm tebessüm dolu uyuyacağım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
yani sanki iyi olacağına dair bişeyler söylemiştim :) iyi yapmışsın babanı sevmiyorsun diye babanın yakınlarını da sevmemek durumunda değilsin bence onlara biraz şans tanı.
ama o ilk polislerin geldiği yer çok içime dokundu be :(
Bu saatte nerden geldiyse ;)
Evet söylemiştin, bunun için ayrıca teşekkür ederim :) Polislerin geldiği yer gibi daha bir sürü travmatik hikaye var ama artık atlatmış durumdayım. Yalnızca paylaştıkça ve yazdıkça rahatlıyor insan. Geride kaldı hepsi. Şimdi her birimiz bambaşka ve kocaman hayatların içindeyiz :)
Yorum Gönder