Annemi tedavisine devam için yeniden hastaneye yatırdık. Doktorumuz bile yeter artık bütün sene size çalıştım diye eğlenceli sitemlerde bulundu. Neyse, ben de ilk iş hafta sonu tatilimde Eskişehir'e gittim. Allah Pendik'ten hızlı tren başlatanların cezasını versin. Eskişehir'e iki buçuk saatte gidilebilirken ben iki buçuk saatte karşıdan anca Pendik'e ulaşabildim, tebrik ediyorum küfürler eşliğinde.
Gider gitmez annemin doktoru, koca memeli tombul teyzeler odamıza toplandı. Hepsi beni görmeye gelmiş. Bir an görücüye çıkıyorum gibi hissettim. Nasıl hissetmem ? Şu sorular bir bombardıman gibi peşi sıra geldi;
Evlenmeyi düşünüyor musun oğlum ?
Maşallah öğretmenmişsin,neydi senin branşın ?
Araban var mı yavrucuğum ?
Maşallah pek yakışıklısın sevdiğin var mı ?
Artık yavaş yavaş evlenmeyi düşün! Düşünüyor musun ?
Kız kaç yaşındaydı senin bu oğlan ?
Hızlı trenle kaç saatte geldin ?
Maşallah annene pek bağlısın,aferin yavrum. Evlenince nerede oturacaksın ?
Anneme bu sorular sırasında sinirli bir bakış fırlattım. Bakışım bir ok gibi deldi geçti adeta hastane duvarlarını. Neyse, teyzeler çay içip gittiler. Ben de o sıra hastanenin emektarları bizim de artık yakın dostumuz olan Zerrin abla ve Bünyamin abiyi gördüm. Gitmişken liseden arkadaşlarım ile de görüştüm pek iyi oldu.
Allah ahiret sorularından uzak tutsun hepimizi diyerek gideyim, günün yorgunluğu üzerine bir kahve-sigara içeyim ben.
20 Aralık 2014 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Parmağımda yuzuk var buna rağmen bitmiyor o teyzelerin soruları,için rahat olsun Çikletcim;)
Aaa, bir dakika. Parmağında yüzük mü var ? Neler oluyor yahu meraklar içindeyim !! :))
oldu işte bi şeyler yaptık bi hata:P
Valla mutlu ettin beni, hayırlı olsun diyorum :)))
Yorum Gönder