8 Temmuz 2009 Çarşamba

Yanlış Zaman Yolcuları


Her şey beklentilerden ibaret,beklemek,dinlemek ve sonuna kadar inanmak’sana da demiştim dinle’ diye,umut etmek her zaman bir çare,güzel bir çare.Ve Allah’ım annemi mutlu ettiğin için sana şükrediyorum,sana yürekten inanıyorum:)


“Yanlış Zaman Yolcuları” bugün annemle birlikte alışverişe çıkmıştık,gelirken filmciye girip geçen bahsettiğim o Pedro Almodovar filmini alayım dedim ama yokmuş,onun yerine bir film çarptı gözüme,pek bir ödüllü,güzel,geçmiş,mazi kokan bir kapağı vardı dilinde.Yaklaştım ve onu aldım:)Yönetmen Aren Perdeci,senaryo;Aren Perdeci,Canan Cemali,ve yapımcı Aren Perdeci…Elbetteki bunlar netten kolaylıkla bulunur ama bu değerli insanları kazımak istedim bloguma,nadir severim böyle dramları,çok başarılı bir filmdi.Evet,böyle filmleri kesinlikle yabancılar yapamıyorlar,onların filmleri bana fazla teknolojik,fazla yorucu geliyor doğrusu,bizim yaptığımız gibi ilginç kurgular çıkmıyor onlardan.İşte tam da böyle filmleri seviyorum;tıpkı Reha Erdem’in kurguları gibi,güzel,sonuna kadar dram ve biraz da fantastik,geçmişe yapılan bir yolculuk.Hikaye öyle güzel ki aslında çok sıradan,Aslı’ya göre öyle bana göre değil:)


Mahir küçük bir çocuk,Mahir delikanlı ve Mahir yaşlanmış,saçlarına hafiften aklar düşmüş bir yazar.Peşi sıra üç hikaye;-bu arada müzikler bir şaheserdi:Edvard Aris,Saki Çimen-Mahir küçük bir çocuk,babası yok,annesi ile birlikte yaşayan,yazma meraklısı bir çocuk,annesi ise ona çok düşkün ama amansız bir hastalıkla kıvranan genç bir kadın,çok güzel piyano çalıyor.Karşı komşuları ise Servet Bey,kızı Aslı ve Madam Sona.Servet Bey şahsına münhasır ünlü bir kitap yazarıdır.Kızı Aslı ise üniversite çağında genç biridir ve Mahir ile pek bir anlaşırlar.Mahir ise Aslı’ya sırılsıklam aşıktır.Bir kitap yazması gerekir kır saçlı haline geçiş yaparsak,ve geçmişine doğru tozlu bir yolculuğa çıkar.İşte hikaye tüm bu fantastik ve kurgusal olaylar içinde döner.Filmin sonuna doğru bir tren tünele giriyor ve orada gözlerinizi sımsıkı kapamayı unutmayın.Sonra açın tabii,yoksa filmin sonunu kaçırırsınız:)


Bu arada bugün çok enteresan bir şey denedim.Nazilerin verdiği bir kasa kirazın bir kısmı ile kirazlı cup yaptım.Bakın tarif:)

-Bir kase kiraz

-İki yemek kaşığı şeker

-5-6 yemek kaşığı yoğurt

-Varsa-daha lezzetli oluyor-bir dilim kek

-Az biraz tarçın


Kalmadı solumda dermanım

Dün bütün gece oturdum da ağladım

Hekim de yok çaresi dile kolay kalbe zor söylemesi

Sende de hava kışa dönmüştür

Eminim ellerin dizlerini dövmüştür

Bir ışık yakmaz hayat mecbur ayrılığımız aşka küstürmüştür

İnşallah unutursun,unutursun sen de

Kendimi avuturum,uyuturum ben de

İnşallah unutursun unutursun sen de

Kendimi avuturum,uyuturum bende,zamanla unuturum ben de


Sıla-İnşallah



3 yorum:

Adsız dedi ki...

bazı sarkılar wardr bırı sankı yanıbasında sn aglarken tesellı etmek ıcın soluo gbı gelır,bazı fılmler wardr sankı kndını seyredıosun gbıdr.bu sarkı bnde o hıssı uyandırıo(sılann sarkısı) yazdgn fılmı hc duymadım desem cehaletımı ortaya dokmus gbı olcam ama gocunmuorum:) enkısa zamanda bulup ızlıcem.cnku ck merak ettm. f.e.

Beyaz Çiklet dedi ki...

F.E;
Evet bazı şarkılar vardır pembe hisler yaşarken birden etraf kararır gün yüzüne çıkmak gibidir bazen karanlığın içinden herkes çıkamaz...Benim de bilmediğim dünya kadar şey var cahillik ise asla lafını bile duymayayım ama en kısa zamanda izlemelisin bence harikaydı film;)

Adsız dedi ki...

ewet,işte o dedıgınden:) ok,ızlıcem.elif safak hayranı bırının tawsıyelrnı asla yabana atmam cnku.hoşölk.f.e.