Yarın yolculuk görünüyor bize.Ben değilim sanki,gezmekten çok hoşlanan,cebinde üç kuruş parayla mutlu olabilen çocuk.Her yere gitmek isteyip annesinin başının etini yemekle kalmayıp didikleyen o çocuk.Yok ben değilim…Evden dışarı çıkmak istemiyorum bu aralar.Üzgünüm çünkü,hayallerim ve umutlarım suya düştü.Ama neticede kuzenim mezun oluyor ve bizi yanında görmek istiyor.Meçhule giden bir düşünce,gerçi zamanında bizi kimse düşünmedi ama biz yine de düşünüyoruz…Yarın bir bilmece gibi.Giderek hipnotize oluyorum hayata.Alışıyorum galiba…Yolculuk
öncesi sevdiğim şeyler;
...Valiz hazırlamak
...Giysi deneyip çıkarmak
...Müzik dinlemek
...Elde muhakkak bir kitap
...Düşlerim
En nefret ettiğim ise sıcaklar ve gittiğim yerdeki her şeye burnunu sokan çocuklar.En kısa zamanda evimize geliriz inşallah.Biraz kasıntı bir tipim biliyorum,üstesinden gelmeyi bilmediğim tek şey üstesinden gelmek.Çarklar dönüyor,kendimde değilim,bakalım nereye kadar gideceğim.Acaba diyorum yarın Avril’in eski hali gibi mi giyinsem yoksa gayet normal mi gitsem.Psikolojime bağlı,eşofmanımın bir tanesini kesip kapri yapmayı düşünüyordum,altına da konserve.En sevdiğim şey,Hayley gibi bol tişörtler giymek,rahatlık varken niye insanlar kendilerini kasarlar anlamam ki?Hani ellerini yukarıya doğru dirsekten kıvırıp çantalarını o arada taşıyan bayanlar var ya,her yerde gülüyorum onlara.Amaç ney acaba?En iyisi bildiğim gibi olmak.
Kimseyi görmek istemiyorum bu aralar.Aslında çok hayat doluyumdur ama işte malum sebepler,her yazımda aynı.Dolaptaki giysiler bana bakar.Sanki çok kıyafetim varmış gibi.Ne gerek var,yarın paspal olmak istiyorum.Saçlarımda hazır bonus kıvamına gelirken bir salarım pir salarım.En çok da kuşlarım Boncuk ile Limon’u bir de balığım Cücük’ü özleyeceğim.Parada suyunu çekmeye başladı bu ay,teyzemlere gitme fikir maddi açıdan mantıklı.
I want,oh no,I had to stop myself!