Şuan Avril Lavigne’den Complicated adlı şarkıyı dinlerken ilham Perim Sevgili Çiçsi kulağıma fısıldadı ve bir şeyler yazmam gerektiğini söyledi.Ben de onun sözüne uyuyorum ve senin için yazıyorum Peri Çiçsi…Muzur bir günün ardından sınav stresinin vermiş olduğu yorgunlukla ve yığınla test çözdükten sonra biraz hava almaya çıktım.İlk defa, dışarı çıkarken okuldan uzak olmanın getirdiği rahatlıkla uzamış olan saçlarımı dikmeye karar verdim.Tokio Hotel’in solisti Bill kadar olmasa da yine de benzedi saçlarım onunkilere.İnsanların dehşet verici bakışlarının ardından eve geldim ve hemen ayaklarımı uzatıp oturduğum yerde kala kalma dakikalarından birini daha yaşadım.Hayatı monotonluktan uzaklaştırmak için kendimde şekil değişikliği yapmanın ne kadar etkileyici olduğunu yeni anladım.Zaten bütün gün salça yapan komşularımızdan bir tanesi de salça getirmedi,sinirlerim çok bozuldu:(
Yine test çöz,yine kitapların karışık sayfaları arasından bakışların gezinişi.Saçma telefon mesajları ve kuşum Limon ile Boncuk’un bağrışmaları.İşte bir gün böyle geçti.Sanki her gün geriye gider gibi.Maksat hayat olunca sanırım sınırları biraz daha zorlamak gerekiyor.Yokuş aşağı inerken frene basmak istemiyorum.Bizim bakkal amcanın dediği gibi “Oku,adam ol evladım”.İnşallah bakkal amca…
Sağ ol Perim Çiçsi,seni çok seviyorum…
4 yorum:
"yokuş aşağı inerken firene basmamak"bence nedir biliyor musun yokuş yukarı çıkarken frene basmamak lazım.ki hayatta daha başarılı olabilesin.ara ara frenleyip tabiki.tam gaz değil.sevgiler.
Evet,şimdi düşünüyorumda galiba çok haklısın "Salih".Önemli olan da nerede frene bastığımızı bilmek olmalı:)
Öneri için teşekkürler;)
Kendini değiştirmenin yanında benim de sıklıkla yaptığım birşey var: Eşyaların/mobilyaların yerlerini değiştirmek. Faydalı olduğu kanaatindeyim.
Muratbey;
Evet kesinlikle faydalı oluyor,kendimde denedim şahsen biliyorum saçlarım şahit;)
Yorum Gönder