Eskişehir'de biri ile tanıştım. Bir anda güzel bir muhabbetin içinde bulduk birbirimizi, iki günlük bir zaman dilimi içerisinde sanki konuşmamız gereken her şeyden konuştuk. Kendini, yaptığı işi, çocukluğunu ve gelecek planlarını anlatış biçimi beni etkiledi. Yaptığı espriler, taklitler, gülüşü, enerji dolu oluşu ve samimiyeti bende bazı güzel, anlamlı hisler uyandırdı. Karakterlerimiz çok farklı olsa da, uzun süredir ilk kez karşılıklı bir çekim hissettim. Ondan da benimle ilgili benzer şeyleri duydum. Dışa dönük bir yapısı olduğu için o, hissettiklerini ifade etmekte güçlük çekmedi. Birinden, uzun süredir bu denli güzel sözler duymamıştım. Fakat ben daha içe dönük bir yapıya sahip olduğum için, bu kısa süreli zaman diliminde hissettiklerimi yeterince ifade edemedim.
Benim için kahve demleyişi, mesleğimle ilgili meraklı ve heyecanlı sorular soruşu, çocukluğumuzda en çok sevdiğimiz dizilerin bile aynı oluşu, dizilerden yaptığı alıntılar ve taklitler, hepsini bir araya topladığımda bende bir anda bütüne kavuşuverdi.
Ayrılmadan önce, "keşke burada yaşıyor olsaydın, senin gibi birine rastlayacağımı düşünmezdim" dedi. Sanırım bu sözler, benim yerimde olan pek çok insanı iyileştirmeye yeterdi. Beni de bir anlamda iyileştirdi sanırım. Üzerindeki parfüm kokusu çok hoşuma gittiği için, markanın adını sordum. O da benim parfüm kokum için aynı şeyleri düşündüğünü söyledi. Şehirden ayrılmadan önce parfümün satıldığı mağazaya girip kokuyu sordum ve ellerinde olmadığını öğrendim. Ne kadar tuhaf öyle değil mi? Şehirden ayrılırken ona bir veda mesajı attım. Nedense gözlerim doldu, oysa sadece 2 günlük bir sohbetimiz olmuştu. Bu kadar kısa sürede bu kadar güçlü bir bağ kurmak benim zayıflığım mı bilmiyorum.
Yakın zamanda başka bir şehre taşınacağından bahsetti. Hayatına işi ile ilgili yeni bir yön vermek üzere anladığım kadarı ile. Tutacağı evi gösterdi, taşınacağı şehre davet etti. Ve ben döndükten sonra bir daha konuşmadık.
Az evvel telefonuma bir mesaj geldi. Çok geç bir saat olsa da, aklına geldiğimi ve selam vermek istediğini söyledi. Ardından, birbirimizin yaşadığı şehre ilk ayak bastığımızda önce birbirimizi göreceğimizin sözünü aldı benden. Arada yazmamı, kendimden haberler vermemi istedi.
Hayat ne kadar tuhaf, hareket halinde olmanın verdiği yenilik ve canlılığı yadsıyamam. Her geçen gün, her yaş alışımda hayata farklı bir yerden bakmayı öğreniyorum sanırım. Aramızda hiçbir şey olmayacak olsa bile, uzun süre sonra birinin beni hala etkileyebilir olduğunu görmek sanırım iyi geldi. Karşılaşmadığımız onca insan, kuramadığımız o kadar bağ varken dünyanın bu denli dönmeye devam ediyor oluşunu tarif edemiyorum. Bir yerlerde yeniden bir araya gelir miyiz bilemiyorum fakat bu iki gün içinde bana hissettirdikleri için ona minnettarım. Ve onu hatırlamaya devam edeceğim.
5 yorum:
Ama bu ne kadar güzel.. Beni bile mutlu etti :) Umarım yeniden görüşebilirsiniz!
Hayatı yaşanır kılan da bu aslında. Bir anda mucizeler de olabiliyor :) Eskişehir ile bir kader bağın var bence, onu ziyaret ettiğin için böyle bir hediye ile karşılık vermiş :))
Sadece C.,
Güzel bir tesadüf oldu, belki de tesadüf değildi.. Bir gün tekrar görüşür müyüz bilemiyorum gerçekten ama bu iki gün için bile minnettarım :)
Kim Bilir,
Hiç böyle düşünmemiştim, belki de Eskişehir ile gerçekten bir kader bağım vardır. Belki de geçmişte orada bulunduğumuz dönemden, yaşadıklarımızdan dolayı bana minnet borcunu bu şekilde ödemek istemiş olabilir. Ya da belki de her şey olması gerektiği gibi olmuştur, kim bilir :)
Okurken benim içim pır pır etti :) Bence haberleşmeye devam edeceksiniz :)
Manxcat/ KuyruksuzKedi,
Teşekkür ederim, umarım bu muhabbet devam eder :)
Yorum Gönder