Okullar kapandı nihayet, istifa edince de bana tası tarağı toplayıp eve dönmek kaldı. Şimdi askere gidene kadar önümde birkaç ay var. İstanbul'dayız haliyle. Birkaç gün dinlenip kendime güzel, dolu bir tatil programı yapmayı planlıyorum. Neler yaparım, neler ederim bilemiyorum. Biraz yazmak var zihnimde, biraz eski dostların masalarında sohbet, biraz da boşluğun tadını çıkarmak.
Bazen gitmek gerekiyor, hayat çağırıyor. Her başladığımız şey nihayete eriyor, bunu bilerek yaşıyoruz, çoğu zaman da unutarak.
Biraz zaman geçsin tekrar fotoğraf çekmeye çıkacağım, ufaktan kara kalem çizmeye başladım öyle kendi kendime. Tarihi yarımadada bir yerlerde oturup bir şeyler de karalarım belki, neden olmasın. Sahaflar, eski sokaklar, pencereler, eski evler ve kulağa üfleyen yeni hayatın sesleri.
Durgun, sakin, huzurlu dünyam bir değişim evresinde. Yeni izler, yeni yollar ve içinde yeni olan pek çok şey ile karşı karşıya kalacağım giderek. Bir adım, sonra bir adım daha, insan giderek kendini sevmeyi öğreniyor sanırım. Ben kendime sığamadım, bir yerlerden yine izliyor olacağım insanları, koca dünyayı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder