Sanki yaşaman gereken her şeyi yaşamışsın, bunca genç yaşında üstelik. Baştan ayağa her yanın dolup taşmış hayatın nimetleri ile, tanışmadığın insan, gezmediğin yer kalmamış. Kalmış olsa da neye yarar, kalmışla kalmamışın arasındaki fark nedir? Tüm ömrünü bulunduğu şehirde, yaşadığı çatının altında geçirenle her yeri gezip görmüş olan arasındaki fark ölünce de devam eder mi? Dirlik, düzen, ölünce de alıştığımız gibi mi? Mesela varsıl ölünce de varsıl, yoksul ölünce de yoksul mu?
Aradaki adamın da adı Hulusi, kadının da Mülkiye. Çocukları var, Naci ile Zülfiye. Hangisi varsıl, hangisi yoksul? Derhal ayırt edilip, biline.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder