İstanbul'da hava uzun süredir bu kadar serin olmamıştı. Balkonda otururken ve uykuya direnirken aklıma geldi, uzun süredir yazmamışım. Sanıyorum beş ay kadar olmuş. Hazır aklıma gelmişken biraz yazmak istedim. En son antidepresan tedavimden bahsetmiştim. Yaşadıklarımı uzun uzadıya anlatmıştım, şu an çok iyi durumdayım. Antidepresanı bir mucize olarak görmüyorum ama hayatımda pozitif bir etkisinin olduğunu da yadsıyamam. Belirtilerime çok iyi geldi, sanki yirmili yaşlarımın başına dönmüş gibi hissediyorum. Peki bu beş ayda neler oldu, neler yaşadım?
Vücudumdaki belirtiler azalmaya başladıkça ben de iyileşmeye başladım. Kendimi daha iyi hissetmeye başladıkça yaptığım ilk şey evi dekore etmek oldu. Bitki bilimine merak saldım ve aylarımı bitki satış mağazalarında geçirdim. Ardından edebiyata ve okumalarıma geri döndüm. Bir roman taslağı yazmaya başladım. Bir de kendime kültür, sanat üzerine bir podcast kanalı açtım. Arkadaşlarım ile ilişkilerimi iyileştirdim ve kendimi eve kapatmak yerine dışarı atmaya başladım. Yıllardır ruh halim nedeni ile kendime yeterli özeni göstermediğim için gardrobumu yenilemeye başladım. El işlerine olan merakım ile birlikte okulda bir el işi kulübü açtım. Ev için de pek çok el işi çalışması yaptım. Yaz tatiline girmemiz ile birlikte bir arkadaşım aracılığı ile bir öğrenciye özel ders vermeye başladım. Daha önce hiç böyle bir deneyimim olmamıştı fakat yeni bir kapı açtı bu durum bana.
Yazın annem ve kuzenim ile birlikte Sığacık'ta güzel bir tatil yaptık, bol bol dinlendim ve tadını çıkardım. İki hafta önce de yeni eğitim-öğretim dönemi için çalışmaya başladık, yakında okullar açılacak.
Ve son olarak ehliyet almaya karar verdim. Bir kursa yazıldım. Yakında ehliyet sınavına gireceğim. Ehliyetimi aldığım gibi de kendime bir araba alacağım. Ekonomik kriz nedeni yıllardır yaptığım birikim bir ev almaya yetmiyor fakat bir araba almaya yetiyor. Bu nedenle bir ev alma fikrinden vazgeçtim ve araba almaya karar verdim. Bu yaşıma kadar arabalara hiç ilgim olmadı. İstanbul'da pek çok yere artık metro ile ulaşabiliyoruz. Bu nedenle ihtiyaç da duymadım. Ama artık bir yerden bir yere giderken ihtiyaç duyuyorum, en çok da annem ihtiyaç duyuyor. Artık onun yaşamını daha konforlu hale getirmek istiyorum. Umarım sınavları ilk seferde geçer ve bir an evvel bir araba alabilirim.
Hayatıma dair pek çok olumlu gelişme oldu, kaygılarımın azalması ile birlikte yaşamın da tadını çıkarmaya başladım sanki. Beyaz çiklet balkonunda yeniden rengarenk çiçekler yetiştirmeye başladı, çiçeklere baktıkça kendisi de renklendi, dallanıp budaklandı...