4 Nisan 2021 Pazar

Bir Süredir

Bir süredir pek iyi hissetmediğimden bahsetmiştim, bu his hala geçmiş değil. Sakin bir mizacın bu dünyada huzurla yaşaması da anladığım kadarı ile mümkün değil. Zorlanarak da olsa yaşamaya devam ediyorum bir şekilde, olabildiğince. Yaklaşık bir ayı aşkındır işim dışında hiçbir şey yapmıyorum. Bir kitap kapağı bile açmadım, ki hayatımda bir kitabın kapağını açmadığım dönemler çok azdır. İş dışında yaptığım tüm aktiviteleri bıraktım, yalnızca dün gece resim çizmek isteği duydum. Yaklaşık bir saat kadar bir portre üzerinde çalıştım, kendi kendime ilerletebildiğim tek uğraşım resim sanırım. Bir daha ne zaman resim defterimi açarım bilmiyorum lakin yaşama uğraşına dair içimdeki heyecan ve istek giderek sönüyor. 

Normalde yer değiştirmek, taşınmak ve yeni planlar yapmak pek çok insan için heyecan vericidir fakat benim için artık öyle değil. Ne sorun yaşarsam yaşayayım bulunduğum mekanlar ile çok sıkı bir bağ kuruyorum ve bu mekanlara veda etmek beni çok üzüyor. Üstelik kaygı seviyemin de arttığını hissediyorum, bazen çok daha enerjik bir insan olsam nasıl olurdu diye düşünüyorum. Fakat bu da benim realitem, suskun ve sessiz halimle var olmaya çalışıyorum. 

Buradaki ev sahibim ile görüşmem sırasında çok tuhaf bir şey öğrendim, bunca zamandır huzurumu kaçıran üst kat komşum göz altına alınmış. Nedenini burada söylemeyeceğim lakin bu durum beni epey şaşırttı. Bunu nasıl anlatırım bilemiyorum ama bugüne kadar huzurumu kaçırıp mutsuz olmama sebebiyet veren insanların hayatları çok kısa sürede altüst oldu. İnanın nasıl bir enerjidir, kaderdir, dramdır her ne ise bilmiyorum. Annem de yine aynı şeyin olmasına çok şaşırdı. Bu durumu bir arkadaşımla uzun uzun konuştuğumuzda, "çünkü çok mazlumsun" dedi. Öyle miyim bilmiyorum ama bu cümle beni epey etkiledi. 

Taşınmamıza on gün kaldı, hafta sonu kitaplarımı koliledim. Sayıları çok olduğu için beni biraz yordu. İçlerinden bağışta bulunmak istediklerimi ayırdım, ihtiyacı olan okullara göndereceğim yine. Bir de hapishanelere göndermek istiyorum aslında, biraz daha biriksinler bir kütüphane kadar oraya da göndereceğim. Kitap saklama, eşya biriktirme gibi bir huyum yok, yeni sayfaların yeni ellerde okunması beni mutlu ediyor. 

Bu şehirden ayrılma düşüncesinin beni çok meşgul ettiğinden bahsediyorum ara ara. Henüz bir yol, yöntem bulabilmiş değilim. Aslında en kestirme yolu sınava hazırlanıp devlette öğretmen olmak. Böylece küçük bir yerde, topraktan kopmadan, betonların arasından sıyrılıp yaşayabileceğimi düşünüyorum. Bazen de hiç bu işe girişmeden olduğu gibi istifa edip Eskişehir'e geri dönmek istiyorum. Annemin de en büyük hayali, o da benim gibi bu şehri hiç sevmiyor ve buradan ayrılmak istiyor. Belki bir, iki sene hiç kimseye, hiç bir işe bağlı olmadan yaşayabilirim. Bu duyguyu o kadar özledim ki; iş yerlerimizde sürekli bir sorumluluğu yerine getirmekle meşgulüz, idarecilerimizin dediklerini yapıyoruz ve asla özgür karar alamıyoruz. Sürekli belirli yükümlülükleri gerçekleştirmekten çok sıkıldım, hem de çok. Kendimi artık iyice boğulmuş gibi hissediyorum. Bu sistem içinde hiçbir şekilde özgür değiliz, bel bağladıklarımız belimiz haline gelmiş. Çekip gitme isteği o kadar ağır basıyor ki, yalnızca cesaret edemiyorum. Ama adım adım yaklaştığımı da düşünüyorum. 2018 yılında bu cesaret ile istifa edip kuş gibi rahatlamıştım. Bir yol bulmam gerek ve ben o yolu bulacağım. 

5 yorum:

Satır Arası dedi ki...

Allah yardımcısı olsun komşunun... umarım biraz dersini alır.
Size de kolay gelsin. Zor bir süreç lakin insanoğlu nasıl da alışıyor bulunduğu duruma...
İyi haberleirniz olsun, selamlar.

Kim Bilir dedi ki...

Belki de yeni evde çok mutlu olacaksın belli mi olur :) Keşke yaptığın resmi de ekleseydin yazıya :)

Sadece C. dedi ki...

hayat dalgalı bir deniz gibi. İnişler var, çıkışlar var, bazen derin inişler ve boğulacağım hissi var. Sonra yeniden çıkmak da var.. Sonsuz bir devinim. Zorlandığım zamanlarda bunu düşünmeye çalışıyorum.

Dr.eamer dedi ki...

Çünkü hep içselleştiriyoruz..ne demiş şair incelikler yüzünden hep!

Keşke buluşsak ya?şöyle bir dertleşsek,beraber sövsek bu şehire,beraber paylaşsak hayallerimizi?
Defne’yle tanıştırsam seni?:) gör bak bakalım bu sıkıntılarından eser kalıyor mu? Ya da bu sıkıntıları düşünecek zamanın:)

Sevgiyle kal canım Beyaz. Hayatta her şey insan için. Hep düşüşler yok yükselişler de olacak elbet. Hep yeni senaryolar var hakkımızda yazılmış,bize de okuyup beklemek düşüyor çoğu zaman. Bekle bakalım sen de..yeni ev yeni düzen yeni de heyecanlar getirir elbet!

Beyaz Çiklet dedi ki...

Satır Arası;

Çok teşekkür ederim, pandemi nedeniyle epey tedirgin olduğumuz bir taşınma oldu ama atlattık nihayetinde. Umarım bundan sonrası daha huzurlu olur.

Kim Bilir;

Birkaç gün oldu yeni eve geleli, biraz hüzünlüyüm şimdilik. Ama hafiften alışmaya başladım sanırım :) Sözüm olsun, resimlerimden birini yeni yazılarımdan birine ekleyeceğim :)

Sadece C.
Sanırım hayatın kendisi tamamen bu, eğer buysa anlam aramak ne derece doğru bilemiyorum. Üzerine çok düşündüğüm bir konu, henüz aşabilmiş değilim.

Dr.eamer;
Valla harika olur, şöyle bir dertleşir uzun uzun sohbet ederdik. Defne'ye de kucak dolusu sevgiler gönderiyorum, kim bilir ne tatlı ne de güzel oldu. Tüm dertleri unutturacağına eminim :)