5 Şubat 2020 Çarşamba

Kalp

Nereden anlatsam nasıl başlasam bilemiyorum. Uzun zamandır hayatımda kimse yok, yaklaşık beş yıldır. Bu süreçte pek çok insan tanıdım, pek çoğu ile bir ilişkiye başlamaya karar verdik lakin ben kendimi bir süre sonra hep geri çektim. Geçmişten gelen kaygılar mı, yalnızlığımla mutlu olmam mı, yalnızlığın lüksünden vazgeçmek istememem mi, sorumluluk almaktan kaçınmam mı, üşengeç olmam mı ya da sebebi bunların hepsi mi inanın bilemiyorum. İnsan bu tür durumlarda kendini pek iyi tanıyamıyormuş bunu anladım. 

Birkaç gün önce biri ile tanıştım. Bir yandan birileri ile tanışmayı istiyorum, kendimde bunu fark ediyorum. Ama işler ciddiye binmeye başlayınca kendimi geri çekiyorum. Hissizleşmiş, yabancılaşmış gibiyim, birini sevebilmek benim için çok zor hale gelmiş. Tanıştığım kişiden hoşlandım, bir kere görüştük, hala konuşmaya devam ediyor ve hafta sonu için plan yapıyoruz. Ama ben ne kadar istekliyim bilemiyorum. Hem fiziken hem de ruhen beğendim. Fakat kıpırdayacak gücü kendimde bulamıyorum. Yıllardır aynı kısır döngü ve ben bunu bir türlü aşamadım. Kendime ayıracağım vaktin azalmasından, iş verimimi kaybetmekten, konforumu yitirmekten korkuyorum. Zaten bir süredir hayattaki bazı şeylerle mücadele etmek yerine ya onları erteliyorum ya da onlardan tamamiyle kaçınıyorum. 

Kaygıların ve korkuların üzerine gitmek gerekir onları aşmak için, bunu biliyorum. Ama yine de zorlanıyorum, bir insanı sevmeye dair hissi çoktan kaybetmişim. Ne doğru düzgün heyecan duyabiliyorum ne de kendimi iyi hissediyorum. 

Yalnızken de mutluyum ve pek çok şey ile ilgilenebiliyorum. Sevdiğim arkadaşlarım var, annem var, yoğun bir iş tempom var ve bunlar beni az da olsa hayata bağlıyor. Bir ilişiki yaşamak ise bambaşka bir şey, vakit ayırmak, ilgilenmek, konuşmak, görüşmek gerekiyor. Bazıları için bunlar çok kolay ya da çok güzel görülebilir. Ama nedense benim için pek öyle değil. Birine en baştan kendimi anlatmak, mesajlaşmak için zaman ayırmak istemiyorum. O kişiden etkilensem bile. 

Karşılıklı bir etkileşim oldu bu sefer yine. Devam edip etmemek konusunda çok kararsızım çünkü iyi niyetli biri karşımdaki. Kırmak istemiyorum onu. Bir yandan da böyle olduğum için kendime çok kızıyorum. 

Yine büyük bir açmazdayım ve uykularım kaçıyor. 

4 yorum:

Denize Bakan Ev dedi ki...

Ya bu çok acı.. bundan daha acı bir yazı okumadım uzun zamandır. Birine sevmeye üşenmek, birini hayatına katıp zenginleşeceğine ihtimal vermemek? Altta acaba kalbim yeniden kırılırsa korkusu mu yatıyor, yoksa gerçekten dediğiniz gibi standartlarım bu insanlayken tek başıma olduğum halimden daha alta düşebilir korkusu mu?
Bunu okuduğuma gerçekten üzüldüm ama beni düşündürdü çünkü sizin gibi düşünerek hiç sevmemeyi tercih eden çok insan tanıyorum. Ve hep şunu söylüyorum: bırak kalbin kırılsın, bırak hırpalansın ya da bırak çok sev ama sevileme, ne kaybedersin? Pırıl pırıl bir kalple göçüp gitmek daha mı iyi?
Dan dan yazdım ama :) bazen böyle aşırı kritik ve doğrucu dönemlerim oluyor benim, sevdiklerim söyler "yine o dönemdesin bak" derler.. Ona denk geldi galiba. Ama yazmasaydım, hayır, olmazdı...

Dr.eamer dedi ki...

Sevgili Beyaz nasılsın?

*denize bakan ev’in yorumuna şiddetle katılıyorum ben de. Hiç yanlış anlaşılmak veya seni kırmak istemem ama kendi comfort zone’undan çıkman gerek. Çıkmadıkça zamanla durum daha da zorlaşıyor ve insan daha da münzevileşiyor.Özellikle yaş ilerledikçe durumun insanı daha da zor duruma soktuğu kanaatindeyim. Bağlanmak belki çoğu zaman ardından büyük yıkımları getirse de bağlandığımız zamanlardaki ruhsal doyumumuz yaşamımızın çoğunda bizi aslında ayakta tutan şey. Kalbim defalarca kırılsa da hala kırılmaya devam etse de,ilişkide fedakarlıkların çoğunu hep ben yükleniyor olsam da yine de hiçbir zaman hiçbir şey sevmenin verdiği mutluluğu hazzı veremez. Hep aradığımız iç huzuru en çok besleyen şey kalbi en çok doyuran şey sevgi,beraberlik,bağlanmak ve daha da şanslıysan sevilmek. Senin kadar yüce gönüllü birinin de kesinlikle pırıl pırıl sıfır kullanılmış bir kalple göçüp gitmesini asla istemem bu dünyadan:) özetle sevelim,sevilelim diyorum sevgili Beyaz. Yeni başlangıcların sana şans getirmesini ve yeni okul döneminin de çok güzel geçmesini diliyorum.

Edischar dedi ki...

Onunla beraber yeni bir konfor alanı kurabilirsin 😬 benim de 3 sene oldu, yalnızım. Burnum havada diye olabilir. Ama olsundu, doğru kişiyi bekliyorum. biraz fırsat ver ona bence, zaman geçiyor..

Beyaz Yakalı dedi ki...

Kendine ve karşı tarafa yeni bir başlangıç için şans vermelisin. Şans vermeden ve yaşamadan bilemezsin sonucunu.