Bir yerde bir anda beliriveren bir his bu. Uyuşuk zihnin, henüz atmaya devam eden kalbin bir bileşimi. Tarif etmesi zor, evveli ahiri var elbet. Başını yastığa koyunca geliveriyor aklına; "belki şimdi birlikte uyuyor olabilirdik, yıllar önce bir miras konabilirdi başımıza" minvalinden. Tevekkeli değil hepimiz susamışız bir şeylere, kiminde aşk kiminde iş.
Zaman ve mekan kavramını aradan çıkarınca insan çırılçıplak duygularıyla baş başa kalıyor. Kiminin de dokununca kökleri çürüyüveriyor. Dokunma bana çiçeği!
Bazen bazı hikayeler yarım yazılır. Devamını getiremezsiniz. Lakin bu, hikayenin hiç sonlanmayacağı anlamına gelmez. Bir kısır döngü, dönenip durur başınızda akbaba gibi.
Bazen de bazı hikayeler hiç başlamaz. Kendinizi çok yorgun hissedersiniz. Lakin bu, hikayenin hiç başlamayacağı anlamına gelmez. Kırılan sadece aynalar değil, hikayenin parçalarıdır da. Yazmaya devam etmek ile etmemek arasında bir yerde, sevmeye devam etmek ile etmemek arasında.
Hoş geldin 28. yaşım.
Hoş geldin 28. yaşım.
4 yorum:
Kutlu olsun, mutlu geçsin 28. yaşınız..
doğum günün kutlu olsun :)
Sevdiğim Günlük, Geçmiş Bahar Mimozası ;)
Çok teşekkür ederim :)
Nice yaşlara :)
Yorum Gönder