Bir öğretmen için öğrencilerinden ayrılmak üzücü, dün her biri yanıma geldi bir sürü güzel sözcükle yüzümü güldürdü, hüzünlendirdi. Benim hayata tutunma sebeplerim onlar, tüm çabam ve servetim onlar. Hayatlarına dokunuyor olmak, bildiklerimi paylaşıyor olmak, onlarla bir dünya paylaşıyor olmak beni çok mutlu ediyor. Sene sonunda ben gitmeden bana bir sürprizleri olacakmış, beklemekteyim heyecanla.
Tabii çalıştığımız yerlerde yaşanmışlıklar bırakıyoruz bir yandan. Mesela bina girişindeki kırmızı çiçekler, ağaçlar, bahçede dolaşan kediler, hepsi ayrı bir hikaye benim için.
Hayatta ideallerimize ulaşmak için ya da idealden ziyade hayallerimizi gerçekleştirmek için bazı riskler almamız gerekiyor. Garanti dediğimiz şeyler hayatlarımızı tekdüze hale getirmekten ve kişisel güvenceden başka bir işe yaramıyor. Neyin güvencesi var öyle değil mi? Bazen cesaretli olmak gerekiyor, ayrılmak, değişmek ve dönüşmek. Geri dönmemek.
Yaz boyunca güzelce dinleneceğim belki İstanbul'da kalmaya devam ederiz belki de başka bir şehirde yeni bir hayat bekliyordur bizi, o zaman gideriz. Annem ve ben, birlikte, iki can. Uzunca bir süre dinlenmek istiyorum. Haziran ayı itibari ile benim için yeni bir hayat başlıyor, yeni metinler okuyacağım, duyumsayacağım şeyler olacak, yoluma devam edeceğim.
Geçtiğimiz gün bir öğrencim birkaç kurumuş gül hediye etti bana. Bence kurumuş güller canlılarından daha güzeller, güçlüler. Onları dallarından kopardığımız için bize kızgın olsalar da güzelliklerinden asla vazgeçmiyorlar, kuruyken de güzeller. Yaşamaktan hiç vazgeçmiyorlar sanki. O gülleri bir vazoya koyup benim çalışma masama yerleştirdik. Pek hoş oldular doğrusu. Yeni bir hayat ve yeni deneyimlerle döneceğim birkaç zaman sonra. Yaşama cesaretimiz bizi kutsasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder